Sevgili dertlerim kederlerim canımı sıkan sorunlarım baş edemediğim problemlerim ve zaman zaman baş gösteren hastalıklarım, ağrılarım, sızılarım
Yazıma başlamadan önce size teşekkürü bir borç biliyorum. Zira sizler beni mükemmel sanatlarla yaratmış ve donatmış olan Rabbimin gönderdiği değerli misafirlerimsiniz. Sizler olmasanız benim Cenneti ve rıza-i İlahiyi kazanma ihtimalim sıfırlanır. Siz olmasanız beni bu dünya denen yalancı sahneden kim alıkoyar?. Zaten kendimi her olayın başkahramanı sanıyor, her şeyi tek başıma yapabileceğimi zannediyor, nafile çabalayıp duruyorum. Bu da beni ve sinirlerimi öyle yıpratıyor ki… Ne zaman siz gelseniz anlıyorum ki ben bir hiçim. Alt tarafı aciz bir kulum hepsi o.Beni bir Yaradan var anlıyorum ve O bana dur diyor sakin ol, her şey senin elinde değil, bak nasıl da yeniliverdin bir mikroba? Bak bu sana verdiğim dertler hastalıklar yine senin için. Buranın senin asıl mekanın olmadığını anlayıp çok fazla sahiplenmemen için diyor ve beni rahatlatıyor verdiği rahatsızlıklarla yüce Yaratıcı…
Siz olmasanız hangi sebep açtırırdı ellerimi Yaradana ve hangi nedenle giderdi başım seccadeye gözlerimde yaşla?
Siz olmasanız neye sabredecekti de insan gidebilecekti cennete?
Siz olmasanız nasıl anlardı insan ne demekmiş sağlıklı beden, ne demekmiş tutan el, bakan göz, tadan dil, duyan kulak?
Siz olmasanız nerden bilecektim ne demekmiş rahat etmek?
Siz olmasanız nasıl edecektim şükrünü nimetlerin… Ve daha neler neler…
Dertlerim ve hastalıklarım…Evet evet siz… geçen hafta başıma giren ağrı, beni üzen arkadaş, beni kıran sözler, ruhuma batan durumlar, ayağıma batan diken, yoluma çıkan taş, bana asi olan evlat, canımı sıkan komşu, beğenmediğim huylar,beni üzen ve rahatsız eden her ne ise, evet size diyorum.Sizi çok seviyorum. Hayır deli değilim.Sadece biliyorum ki sizler benim için cennet anahtarı, ebedi kurtuluş vesilesisiniz.Ve biliyorum ki sizi veren sizi herkese değil sadece gerçekten sevdiklerine verir. Kendine yakınlaştırmaya vesile olsun diye, Cennetine almaya bahane olsun diye.