Alanda kimler vardı; iktidar partisinin milletvekilleri, İktidar Partisinin il başkanı, darbe girişiminde canını vermek üzere dışarı çıkan binlerce Sütçü İmam’ın torunu ve KSÜ personeli vardı.
Rektör Bey sonra Akıllı olun, birçoğunu uyardığım halde hala akıllı olmuyorlar’ diyerek kime ne mesaj verdi inanın bilmiyorum.
Daha da ilginci Sayın Rektör alanda fetöcülerle mücadeleyi kastederek böylesine zor görevlerin bir Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir de kendisine verildiğini söyledi. Kendisini Cumhurbaşkanımız Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’la bile kıyasladı. Bir Allah’ın kulu çıkıp da ‘Sen Kimsin’ diye sormadı?
Sayın Rektör Deveci Siyasete girmeyeceğini söyleyerek Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ile Kültür ve Turizm Bakanımız Mahir Ünal’ı rahatlattı. Âlim Allah Rektör siyasete girerse bu iki isimden birini kesebilirdi?
Gelelim Cumhurbaşkanı Erdoğan’la kendini kıyaslamasına;
Hocam; 17-25 Aralık operasyonundan sonra kaç tane Fetö üyesini işe aldın, kaç tane akademisyenin görevini yükselttin. Biliyor musun; fikrini beğenmediğimiz Nafi Baytorun aklına yatmadığı kişilere yıllarca akademik unvanlarını vermedi.
Siz ise; Doçentliği yeni dolmuş, profesörlüğü hak eden ve tutuklanan Doç. Dr. H.B.’nin profesörlüğünü vermek için hemen ilana çıktın. Adam gözaltına alınmasaydı bugün Prof olacaktı. Siz kendinizi nasıl Cumhurbaşkanımızla kıyaslıyorsunuz?
Doç. Dr. H.B’nin profesörlüğü direkten döndü, tutuklanan Mehmet D.’ye ise Doçentlik verdiniz,
Açıktan atadığın Yard. Doç. olarak işe aldığın Nurettin Y, Mehmet T, Fatih K hepsi Fetullahçı terör örgütüne üye olduğu gerekçesiyle açığa alındı. Bunların hepsini siz işe aldınız.
Şimdi de KSÜ içerisinde Fetulluhçı terör örgütü üyesiyle bağlantıları olanları rapor halinde ilgili yerlere bildiriyormuşsunuz.
Madem biliyorsun da neden işe aldınız, neden ünvanını yükselttiniz. Seçimlerde bu kişilerle ne gibi bir göbek bağı içerisine girdiniz?
Hoca, önce bu fetöcüleri işe alıyorsun, sonra da açığa alınması için uğraşıyorsun. Göz mü boyuyorsun, ne yapmaya çalışıyorsun?
Ah, sizin rektör olarak atamanızı imzalayan Başkomutanımıza ne diyebilirim ki; o arkanda duran Yök başkanına ne diyebilirim ki;
Allah rızası için iki tane müfettiş göndersin,
Birincisi 2015 Şubat’ta sistemi kurdurup 2015’in Nisan ayında yaptığın ihalenin hesabını sorsun
İkincisi de iktidar, muhalefet partilerinin teşkilatları ve milletvekilleriyle birlikte; sivil toplum kuruluşlarına, ‘siz beni desteklemediniz ama ben yine de rektör oldum’ dediğiniz iş adamlarına, kent esnafına ve artık tabana kadar yansıyan vatandaşlara bir sorsun….
Sorulanlardan yüzde 15 memnuniyet çıkarsa Rektörümüz Başımızın üstünde yeri var. Eğer yoksa orasını da O HAL’de siz düşünün…