Bu cumartesi günü arkadaşımla birlikte Zeytin Ilıcasına gittik. Dönüşte Seyir terası denilen bir yerde durdu ve Ali Kayasının muhteşem manzarasını seyretmeye başladık.
Baraj ve arkasında Ali Kayası gerçekten de seyrine doyum olmayan harika bir görüntü oluşturuyordu.
Arabadan indik, Belediyenin vatandaşların manzarayı seyretmesi için yaptığı kamelyanın yanına vardık. Paramparça edilmiş kamelyanın yanında manzarauı seyretmeye başladık.
İşte o manzara… Nasıl güzel değil mi?
Şimdi gözlerimizi kapatalım, başımızı hafifçe aşağı doğru eğelim ve yeniden gözlerimizi açarak bakmaya başlayalım.
Nasıl yeni manzarayı da beğendiniz mi?
Peki baraja doğru bakalım mı şimdi de? Belki kıyıya doğru iner ve biraz yeşil ve mavinin eşsiz güzelliğinde biraz dinleniriz.
Buyurun! Yeni manzaramız da bu?
Israrla ve inatla yazıyorum. Bu milletin her şeyden önce ahlaka ihtiyacı var. Burayı ve bunun gibi binlerce mekânı çöplük haline getirmek tam bir ahlaksızlıktır.
Ve ahlaksızların sayısı kimse kusura bakmasın ama ahlaklılardan misliyle fazla.
Burası üç beş kişi tarafından bu hale getirilmiş değil. Bunda binlerce kişinin emeği var.
Ayıptır, günahtır…
Sosyal medyada her yerden farklı fotoğraflar geliyor. Parklar, mesire alanları, deniz, baraj, akarsu kenarları… Her yer çöplük.
Geçtiğimiz günlerde tanıttığımız Andırın’daki bir güzellik fotoğrafının altına biri yazmış. “Tanıtmakla iyi ettiğinizi mi sanıyorsunuz. Yakında orayı da mahvederler…”
Haksız mı? Bence haklı. Gelen haberler zaten haklı olduğunu gösteriyor.
Bu millet Türk’ün töresini de kaybetti, İslam ahlakını da…
Son yazılarımdan birinin başlığı “Sussam gönül razı değil, söylesem tesiri yok” idi.
Bu konuda da sustum sustum. Gönlüm razı olmadı, hadi yazayım dedim.
Biliyorum yine tesiri olmayacak.
Bu yüzden lafı uzatmanın da gereği yok.
Son bir söz;
Allah'ın lütfettiği bu muhteşem güzellikleri çöplük haline getirmeye, mahvetmeye, katletmeye devam edersek;
Allah yarın tüm bu güzellikleri elimizden alırsa ne yapacağız?
Var mı bir planınız?
...
Hadi kalın sağlıcakla.