İnsanoğlu umut ile umutsuzluk, sevgi ile sevgisizlik, sabır ile sabırsızlık, şükür ile şükürsüzlük, huzur ile huzursuzluk ve hak ile haksızlık arasında gelir gider. Bazen bu tarafa, bazen o tarafa yaklaşır.
 
İnsanoğlu bu ikisi arasında gider gelir de, mümine yakışan hep bu tarafta yani umut, sevgi, sabır, şükür, huzur ve hak tarafında yer almaktır. Kafirin ve inkarcının durumu hep o tarafta yani umutsuzluk, sevgisizlik, sabırsızlık, şükürsüzlük, huzursuzluk ve haksızlık tarafındadır. Mümin konumunu belirlerken ölçüsü ve bağlı olduğu kural Allah’ın emirleri ve nehiylerdir. Mümin Allah’ın emrettiğini yapar, yasakladığından da kaçar.
 
 Evet, yazımın başlığı “Umutsuz Olma!” Burada bir sesleniş var. Seslenişim Müminedir. Mümine, Müslümana diyorum ki, umutsuz olma. Zaten, umutsuz olmak hiçbir mü’mine yakışmaz. Ümitsizlik ve yeis şeytandan gelir. Allah (cc) kullarına ümit ve güven telkin ediyor ve kullarını umuda ve huzura çağırıyor.  Şu ayet-i kerimeleri can kulağıyla dinleyin umudunuzu asla yitirmeyin.
 
“De ki, Ey nefislerini israf etmiş (nefisleri aleyhine haddi aşmış) kullarım. Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Muhakkak, Allah bütün günahları affeder. Şüphesiz. O Gafur ve Rahîmdir.”     (Zümer Sûresi, 53)
“Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size cimriliği telkin eder. Allah ise size katından bir mağfiret ve bir lütuf vâdeder. Allah herşeyi ihata eden ve herşeyi bilendir.” (Bakara Suresi, 268)
Evet, Ümmet olarak, tüm masumlar ve mazlumlar olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Ahımızı gökler duydu, yerler duydu, dağlar-taşlar duydu da gücü ellerinde bulunduranlar duymadı. Duydular da kulaklarını tıkıyorlar. Feryadımıza kulak veren dahi yok. Dünyanın her yerinde masumlar ve mazlumlara yönelik Emperyalist ve Siyonist planlar ve kirli emeller var. Savaş endüstrisinin başındaki Kapitalist ve Emperyalist Batılı ve Haçlı güçler, Siyonist Çeteler masa başlarında ellerinde kadehlerle Orta Doğu’yu, Asya’yı, Afrika’yı kasıp kavuruyorlar. Nerede bir iç savaş, nerede iki Ülke arasında bir sınır savaşı varsa, bunun sebebi ya Amerika’dır, ya Avrupa’dır, ya İsrail’dir. Bu üç tehlikeli güç (ABD, AB ve İsrail) masumlar ve mazlumların üzerine, Müslümanların üzerine bir karabasan gibi, bir kabus gibi çöktüler. Öyle ki, Müslüman Coğrafyasında göz gözü görmüyor, kaos ve kargaşa dalga dalga yayılıyor. Ayakta kalan bir tek Müslüman Ülke olarak Ülkemiz sağlam duruyor ve huzur içinde, güvenli bir şekilde varlığını devam ettiriyordu, ne olduysa oldu, son 3 aydır (7 Haziran Seçimlerinden sonra) ve özellikle son on gündür, sanki bir iç savaş havasında gibiyiz. Her gün bir yerden şehid haber geliyor. Polisimize ve askerimize fütursuzca saldırılar yapılıyor. Terör Örgütü PKK ve uzantıları dış güçlerce besleniyor. Evet, üstümüze bulutların bir karabasan gibi çökmesi gibi Haçlıların planları ve senaryoları, Siyonistlerin kirli emelleri ve tuzakları bir kabus gibi çöktü.
 
Bize de bu ahvalde, Allah'ın izniyle sabır ve irade ile, elimizde Kuran, gönlümüzde iman ile haksızlık karşısında dimdik durmamız yakışır. Bize umut yakışır. Bize umut yeter. Bize Allah (cc) yeter.  
 
İşte bu duygu ve düşüncelerle tüm Mü’min Kardeşlerime “Umutsuz Olma” diyorum.
 
 
UMUTSUZ OLMA!
 
Kara bulutlar karabasan gibi üzerine çökse de umutsuz olma! Kapkara buluta bir rüzgar yeter.
Zifiri bir karanlık etrafını sarsa da umutsuz olma! En koyu karanlığa bir mum yeter.
Bilgisizlik her yeri kaplamış olsa da umutsuz olma! En inatçı cehalete tek bir bilgi yeter.
Zalimler hayatı zindan etse de umutsuz olma! En gaddar zalimlere bir tek iman yeter.
 
Umutsuz olma! Azgın Nemrut'u bir tek İbrahim (as) yenmedi mi?
Umutsuz olma! Müstekbir Firavun'u bir tek Musa (as) devirmedi mi?
Umutsuz olma! Pagan Roma’ya ve Kışkırtıcı Yahudilere bir tek İsa (as) karşı koymadı mı?
Umutsuz olma! İnatçı ve Zorba Ebû Cehil'i ve müşrik sistemini bir tek Hz. Muhammed (asm) yerle bir etmedi mi?
 
Umutsuz olma! 400 çadırlık bir Beylikten Ecdadın Osman Gazi öncülüğünde üç kıta yedi denizde 600 yıl hüküm süren bir Devletin olmadı mı?
Umutsuz olma! Bizans dedikleri Doğu Roma’nın saltanatını senin Ecdadın Fatih Sultan Mehmed Han yıkmadı mı?
 
Umutsuz olma! Sana gerek olan Muhammedî (asm) keskin bir bakış ve Muhammedî (asm) bir dik duruştur..
 
Umutsuz olma! Kıyamete kadar sana Hz. Kuran yeter. Yoldaşın Kuran olsun.
Umutsuz olma. Ezelden ebede bize Hz. Allah (cc) yeter. Allah (cc) Vekilimiz olsun.
 
Umutsuz değiliz ve galip geleceğiz. Tarihteki zaferleri tekrar yaşayacağız. Elhamdülillah.