Öncelikle selam eder, gözlerinden öperim.
Nasılsın, iyimisin, iyi olmanı Yüce Allah'tan niyaz ederim.
Bizleri, sorarsan buralarda dünya telaşı, yaşayıp gidiyoruz.
Duydum ki, bizimkiler uçağını düşürmüş, üzülüyormuşsun: Ama be kanka, elin sınırında neden
uçurtuyorsun uçağını, o kadar da ikaz ettikleri halde dinlememiş senin ''kaka'' Linler, yoksa
votkamı içiyorlardı da farkında olmadılar.
Koçum, bu iş şakaya benzemez, bunlar ''Çılgın Türk'' kırarlar uçağını...
Sinirlenmiş doğalgazımızı kesecekmişsin? Bak kanka, akıllı ol...
Bu adamlar, çakmakla tüp kaçağını kontrol eden adamlar.
Bu adamlar, şüpheli bombalı araçtan korunmak için çevresine tüp dizen adamlar.
Bu adamlar, midesinde ki sineği öldürmek için zehir içen adamlar.
Bu adamlar, sokaktaki şüpheli bombalı çantayı, tekmeyle kontrol eden adamlar.
Bu adamlar, ''Çılgın Türkler''...
Gerekirse tezek yakar yine ısınmanın bir yolunu bulurlar, olan senin paracıklarına olur.
Haa... Turistlerini de göndermeyecekmişsin? Bak yazıyorum yine zararlı çıkarsın, niye mi?
Gelen turistlerin belli; bin dolarla geliyorlar, onbin dolarla ülkenize dönüyorlar.
Anlicen senin turistin bize döviz bırakmıyor, götürüyor götürüyor...
Bir de şu tavuk meselesi var, bizim için çok hassas bir nokta, sakın ha sakın, bizin ''tavuğumuza
kışt deme'' buralarda pek iyi anılmazsın.
Mektubuma son vermeden önce, selam eder gözlerinden öperim.
Bu arada, pilotumuzunda sana selamı var.
Hoşçakal...
