İlimizde faaliyet gösteren yaklaşık 900 dernek bulunmaktadır. Bu derneklerin genel yapısına bakıldığında birçoğunun yardımlaşma ve dayanışma derneği olduğu görülmektedir. Mevzuat gereği en az yedi kişinin bir araya gelmesiyle kurulan ve yedi kişinin bir birbirinden habersiz ve bağımsız bir şekilde hareket ettiği tabelası dışında herhangi bir faaliyeti olmayan dernek sayısı da azımsanmayacak kadar çok ne yazık ki.
Alanında aktif olarak çalışan veya çalışmaya gayret gösteren derneklerin birçoğu ise maddi kaynak sorunuyla uğraşmaktan faaliyet yapmaya vakit bulamamaktadırlar. Bu gibi derneklerin sorunları arasında en başta kira, dolayısıyla yer sorunu gelmektedir. Üyelerin aidatlarıyla geçinmeye çalışan bu dernekler belli bir süre sonra pes etmek zorunda kalabiliyorlar. İyi niyetle çıkılan yolda zorlu bir mücadele karşısında dayanabildikleri kadar dayanabiliyorlar.
Bir zamanlar birlikte çalışma, yer verme gibi vaatlerde bulunan büyüklerin aktif olarak çalışmak isteyen derneklerin sorunlarını bir çırpıda çözme gücüne sahip oldukları inancındayım.
En azından uzun zamandır boş durumda olan binaları derneklerin kullanımına açmak hiç de zor olmasa gerek.
Mesela SGK’nın eski binası ve hemen onun yanındaki hastane binaları … Adına 18 katlı mı dersiniz, sarı bina mı dersiniz, özel idare binası mı dersiniz şehrimizin güzide binalarından biri olan bu devasa binanın da boş duran birçok katı ve odası bulunmakta. Atatürk Parkı içerisinde yer alan Sabancı Kültür Merkezi binası kullanılmadığı her gün sanki biraz daha çöküyor gibi …
Bu binalar ilk bakışta göze çarpan veya benim aklıma gelenler. Muhtemelen bu binalar için geleceğe dair planlar yapılmıştır, bu planlara dernekler için mekan tahsisi de eklenirse bazı kurumların kendileri adına sadece kira karşılığında fikir ve proje üreten, faaliyet yapan beyin gücü oluşacaktır.
Bahsi geçen binaların, gittikçe kalabalıklaşan şehrimizde, yalnız bırakılmaması ve derneklerimizin temel sorununun çözülmesi temennisiyle …