Türkiye son aylarda patlayan bombalarla derinden sarsıldı. Bombalı saldırılarda çok sayıda vatandaşımız şehit oldu. Terörle mücadelede de her gün verdiğimiz şehitlerimizle sarsılmaya devam ediyoruz. Bunu üzerine basarak söylüyorum ki; maalesef terörün ve teröristlerin dini, dili, ırkı, mezhebi, vatanı yok… Patlatılan bombalar hedefine giderken “Bu Türk Mü? Bu Kürt Mü? Bu Arap Mı? Bu Çocuk Mu? Bu Kız Mı? Erkek Mi?” diye bakılmaksızın canlara kıyılıyor.
Terör meselesi sadece Ortadoğu halkı ve Türk halkı için geçerli değil. Zira son dönemlerde terör örgütlerinin hedefleri arasında Avrupa kıtası da yer aldı. Neredeyse hemen hemen her ülkede bir eylem içerisinde olan bu terör örgütlerinin güttüğü açık bir amacı yoktur.
Terör meselesi ortak bir meseledir. Terör örgütleri sadece içinde Müslüman olan kimselerin kurduğu örgütlerdir şeklinde düşünürsek yanlış düşünürüz. Terörün dini yoktur çünkü terör faaliyeti gösteren Pkk da nice Hristiyan, nice Yahudi, nice Zerdüşt insanlar vardır. İşid terör örgütünün Müslüman olduğunu söyleseler de içerisinde Hristiyanlar çoğunluktadır. Boko- Haram terör örgütü de aynı durum geçerli. Yani terörün bir dini bulunmamakta. Aynı şekilde bu terör örgütlerinde dünyadaki bütün milletlerden insanlar bulunmaktadır. İşid terör örgütünde İngiliz’inden tutun Amerika’sına, Alman’ına kadar bütün millet mensubu vardır. Pkk terör örgütü de öyle, sadece Kürt ırkından olan insanlar bu örgütte bulunmamaktadır. Pkknın içerisinde Ermeni, Sırp, Yahudi ırkından insanlar da bulunmaktadır. Bu yüzden terörün ne de ırkı vardır.
Terör meselesini dünyadan silebilmek için ilk önce teröre destek veren bütün devletlerin bu desteği bitirmeleri gerekmektedir. Terör örgütleri batılı devletlerin yaptıkları silah yardımı ile mühimmatlarını sağlamaktadırlar. Bu yüzden batılı devletler silah ve mühimmat yardımını keserse terör örgütlerinin önü kapanmış olacaktır. Bu gibi nedenlerle terörle mücadele zor olduğu gibi uzun ve meşakkatli bir süreçtir. Hainlerin olduğu her yerde kan ve gözyaşı hiç eksik olmaz. Son aylarda yaşanan bombalı saldırılarda bize bir kez daha terörün çirkin ve hain yüzünü gösterdi. Bombalı saldırılarda yapılan eylemler de Türk’te öldü, Kürk’te öldü, Gençte öldü, Yaşlısı da öldü, Kadını da öldü Erkeği de, Çocuğu da… Patlatılan bombalar hedefine giderken “Bu Türk Mü? Bu Kürt Mü? Bu Arap Mı? Bu çocuk Mu? Bu kız Mı erkek Mi?” diye bakılmaksızın canlara kıyılıyor.
Patlatılan bomba önüne gelen herkesi öldürüyor. Amaçlanan hedefine ulaşıyor. İşte bu noktada oturup siyasi kaygıları ve oy devşirmeyi bir kenara bırakıp ortak tavır sergilememiz lazım. Bu saldırılardan yeterli ders çıkartmadığımız ortada. Siyasi kaygılarımız maalesef ön plana çıkıyor. Şimdi hükümet üyelerinin meclis içinde veya dışında kalan siyasi partilerin liderlerine gitmeli ve onlarla kol kola girerek terörün ve onların uzantılarına meydan okumalı.
Yapılacak en iyi adım bu. Siyasi kaygılar ve oy uğruna yapılan her kesimden açıklamalar çöpe atılmalı ve birlik-beraberliğimizi pekiştirecek adımlar atılmalı.
Gelelim terörle mücadeleye…
Türkiye evet yurtiçinde mücadelesini sürdürmeli ama… Yurtdışında ise lobi faaliyetlerini hızlandırmalı. PKK terör örgütüne silah sağlayan ülkeler deşifre edilmeli ve uluslararası hukuk nezdinde hesap sorulmalı. Başta Suriye politikası 180 derece değişmeli…. En önemli nokta ise Terörist başlarının imhasına yönelik olmalı. Çok dost bildiğimiz ülkelerin topraklarında basının karşısına geçip, terörde işbirliği yaptıklarını açıklayan bu terör baronları bulunup, inlerinde imha edilmeli. Dost gördüğümüz Barzani’nin güçlü bir şekilde sıkıştırılması lazım. PKK terör örgütüne silahın nereden gittiği açık ve net.
Teröristlerinde nerede açıklama yaptığı… Bunlar bu kadar açıkken biz hala sokaktaki 3-5 çapulcunun peşindeyiz. Önce terörist başlarının başı ezilmeli sonrada kravatlı teröristlerin. Türkiye’nin başısağolsun. Allah geride kalanlara sabır versin. Allah’ım saldırılarda yaşamını yitirenleri de şehitlik mertebesine ulaştırsın inşallah...
