Seçimlerin yaklaştığı şu günlerde, siyasetin hızlandığını ve aday adaylarının hummalı bir çalışmaya girdiğini görüyoruz. Toplumun içine girdiğinizde vatandaşın daha bilinçlendiğini ve klasik siyasetçi profili görmek istemediğini gözlemliyoruz.
Evine bir lokma ekmek götürme ve çocuklarını okutabilmenin telaşı içinde, birazda yorgunluk yaşıyor. Siyasetçiden alışagelmiş siyasi kelimeler dinleme yerine, liyakat sahibi kişilerin siyasette yer almasını istiyor.
Peki, liyakatli kişiler neden gerekli?
Tarihin derinliğinden bu güne gelinceye dek bu” LİYAKAT” meselesi karşımıza derin bir yara olarak çıkıyor. Tarafçılık, kayırmacılık dahası hak edeni, layık olanı, ehliyet sahibi kişilerin engellenmesi ve yerine konulmaması liyakat ilkesinin zarar görmesine sebep oluyor.
Liyakat’te layık olmak, yaraşmak görevi hakkıyla ifade etmek etik kuralların başında gelmektedir.
Liyakat sahibi olmayan kişiler kamu kurumları ve kuruluşlarında adaletsizliğe yol açabilir ve bu durumda halkın güvensizliğine sebep olabilir. Adalet duygusu gerek aile hayatında gerek sosyal hayatta bizimle beraber olan veya zaman zaman ihtiyaç duyduğumuz bir kavramdır.
Bir satıcının terazisindeki ölçü, satıcı ve alıcı açısından nasıl önemli ise adalet duygusu da hayatın her karesinde korunması gereken bir ölçüdür, dengedir. Bütün mesele bu dengeyi muhafaza etmemizdir.
Yine, layık olmadan, o yolda çaba sarf etmeden bir yere ulaşmak işin kolaycı yönüdür. Toplumsal ahlak anlayışına da uymaz, uymadığı gibi de çalışmayan üretmeyen tembel bir topluma dönüşürüz.
Peki, adaylar niye dikkat etmeli;
1-Her şeyden önce beden dilini iyi kullanmak zorundadır. İnsanlarla iletişim kurarken, söylediklerine önce kendi inanmalı, yani güven verici olmalı.
2-Yaşadığı bölgeyi sosyal ve coğrafi anlamda iyi tanımalı ve projeler üretebilmeli
3-Adaylar temsil etmeye talip olduğu insanların ortak kültür ve sosyal değerlerini bizzat yaşaması ve onlarla paylaşabilmeli! Onların duygularına kederde ve sevinçte ortak olabilmeli. Vatandaşın ruh ve gönül dünyasında her zaman yeri olması.
4-Bölgenin sorunlarını nereye taşıyacağına dair vizyonu ve projeleri olabilmeli.
5-Vatandaşla iletişimde sıkıntı var mı yok mu? Dijital, sözlü ve karşılıklı iletişim ile ilgili çok sayıda haber araçlarını iyi kullanmalı. Vatandaşla temasta süreklilik olmalı, gönüllere girebilmeli. Zira gözden uzak olan gönüldende uzak kalır. Bu halk, sadece Cuma mesajları çeken, ama telefona bakmayan vekilleri de çok iyi tanıyor.
6-Vizyonu, misyonu iyi olan ufku geniş adaylara ihtiyaç vardır. Vatandaşın derdiyle dertlenmeyi görev bilmeli. Her şeyden önce herkese eşit ve yaklaşmalı, görev verildiğinde adil olmalı.
Akraba, eş dost ve çevresini kollayan kayırmacı kültürü çoğaltan zihniyetler, toplumda güvensizliğe yol açabilirler. Halkın yüreğinde güvenin ve adaletin yeniden tazelenmesi ve kamu yönetiminde etik kuralların yerine oturmasında, en önemli etkenlerden biri olan liyakat konusunu bir kez daha gözden geçirmek lazım
7-Aday olma cesaretini gösteren kişi siyasette kalıcı olması açısından, stratejik iletişim planına sahip olmalı. Seçmene ve partinin kanaat önderlerine nasıl ulaşacağı ve vereceği mesajların amacına ulaşmasının yollarını iyi bilmeli. Yerel ve ulusal medyayı çok iyi kullanmalı ve katkı sağlamalı.
Kişisel özelliğinin çarpıcı yönlerini nasıl yansıtmalı ki halkın gönlünde yer alsın. Bunun için profesyonel destek almalılar.
Memleket idaresinde, iş yetişmiş adamda bitiyor. Bunun içindir ki bu memleketin misyonu olan adamlara ihtiyacı var, çünkü işler bu adamlarla yürür.
Adam yok demiyorum, adam gibi adamlar değer gördüğü sürece meydana çıkarlar. Bütün mesele bu adamların varlığına inanmak ve onlara itibar etmek, yani onları kabullenmek olgunluğunu ve gelişmişliğini gösterebilmektir!
Şahsi hesaplar, zaaflar ve siyaset filtresindeki tıkanıklıklar, bu memleketteki gelişimi engelliyor.
Siyaset şu günlerde daha da hareketleneceğe benziyor, aday adaylarının çalışmaları gittikçe artacak.
Bu ülkenin, liyakatli insanlara her zaman ihtiyacı var!
“Haberiniz olsun! Allah size; emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında karar verdiğiniz zaman adaletle karar vermenizi emrediyor. Gerçekten Allah size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah,işitendir,görendir.”.(4/Nisa,58)