Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, depremin merkez üssü Elazığ’ın 16,22 kilometre derinliğinde yer alıyordu. Kandilli Rasathanesi ise bu sarsıntının büyüklüğünü 5.1, derinliğini ise 5 kilometre olarak açıkladı. Depremin ardından uzmanlar, bölgedeki potansiyel risklere dikkat çekerek, hazırlık yapılması gerektiğini vurguladı.

Prof. Dr. Okan Tüysüz’den Deprem Değerlendirmesi

Kahramanmaraş’ın Yeniden İnşası İçin Bakanlarla Kritik Görüşme Kahramanmaraş’ın Yeniden İnşası İçin Bakanlarla Kritik Görüşme

Elazığ’daki depremi değerlendiren Yerbilimci Prof. Dr. Okan Tüysüz, katıldığı bir televizyon programında, "Elazığ’da yaşanan sarsıntılar devam edecektir. Bu süreçte 4 büyüklüğüne kadar artçı depremler yaşanabilir, ilk üç gün içerisinde belirgin olarak hissedilebilir," şeklinde uyarıda bulundu.

Elazığ’ın Zemin Yapısı Sorunlu

Tüysüz, 2020 yılında meydana gelen büyük depremin ardından Elazığ’ın zemin yapısının deprem riski açısından sorunlu olduğunu belirtti. "2020’deki büyük deprem, Elazığ’a uzak bir noktada meydana gelmesine rağmen şehrin zemin yapısı nedeniyle ciddi hasara yol açtı. Bu da bölgenin depreme karşı hassas olduğunu gösteriyor," dedi.

Büyük Deprem Beklentisi Yok

2020’deki büyük depreme dikkat çeken Prof. Dr. Tüysüz, Elazığ’daki son depremin ardından büyük bir sarsıntı beklemediklerini belirtti: "Bu fay hattında daha büyük bir deprem beklentimiz yok. 1700’lü yıllarda bu fay üzerinde büyük bir deprem olmuştu, ancak 2010’lu yıllarda yaşanan 4-5 büyüklüğündeki sarsıntılar da göz önüne alındığında, bugün yaşanan 5 büyüklüğündeki depremin önemli bir hasara yol açmasını beklemiyoruz."

Doğu Anadolu Fay Hattı'nda Deprem Beklentisi Düşük

Doğu Anadolu Fay Hattı’nın farklı segmentlerinden oluştuğunu anlatan Tüysüz, "Her bir fay segmenti kırıldığında, yaklaşık 200-300 yıl boyunca yeniden deprem üretmiyor. 2020’de bu segmentlerden biri kırıldığı için, bu bölgede büyük bir sarsıntı beklemiyoruz," diye ekledi.

Palu, Bingöl ve Yedisu Bölgelerinde Risk Devam Ediyor

Ancak, Tüysüz, Palu, Bingöl ve Yedisu bölgelerinin deprem riski altında olduğunu da belirtti. 6 Şubat'taki büyük depremin ardından bu bölgelerde hala potansiyel risklerin bulunduğunu ifade eden uzman, "Tarihsel depremler ve 6 Şubat depremi dikkate alındığında, bu üç bölgede riskler devam ediyor," şeklinde uyardı.

Uzmanlar, bölgedeki fay hatları ve zemin yapısına yönelik yapılacak detaylı incelemeler ile olası risklere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini vurguluyor.

Editör: Dilek Nur