Ergenlik dönemi, duygusal ve psikolojik değişimlerin en yoğun yaşandığı süreçlerden biridir. Bu dönemde depresyon ve anksiyete gibi mental sağlık sorunları, ergenlerin yaşamını zorlaştırabilir ve intihar düşüncelerini tetikleyebilir. Çocuk-Ergen Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, ergenlerdeki intihar eğilimlerinin çeşitli psikolojik ve sosyal faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıktığını belirtiyor. Depresyon ise, bu faktörlerden biri olarak, intihar düşüncelerini artıran en yaygın nedenlerden biri olarak öne çıkıyor.
Depresyon ve Anksiyetenin Ergenlerdeki Etkileri
Ergenlerde depresyon ve anksiyete belirtileri, genellikle davranışsal, duygusal ve fiziksel değişikliklerle kendini gösteriyor. Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, bu belirtilerin aileler ve öğretmenler tarafından fark edilmesinin önemine dikkat çekiyor. Depresif duygular, ergenin önceki ilgi alanlarından uzaklaşmasına, okul başarısında düşüşe, uyku ve iştahta değişikliklere neden olabilir. Ayrıca, sürekli endişeli olma hali, huzursuzluk ve fiziksel semptomlar da anksiyeteyi işaret edebilir.
Ergenlerde intihar düşüncelerini tetikleyen faktörler arasında duygusal boşluk, umutsuzluk, yetersizlik duyguları, aile içindeki problemler, akademik baskılar, zorbalık, dışlanma ve sosyal medya gibi sosyal faktörler de yer alıyor. Bu etkenlerin birleşimi, ergenleri intihar eğilimlerine daha yatkın hale getirebilir.
‘Keşke Hiç Doğmasaydım’ Gibi İfadeler Ciddiye Alınmalı
Ergenlerin intihar düşüncelerini dışa vurması, genellikle doğrudan ‘yaşamak istemiyorum’ veya ‘keşke hiç doğmasaydım’ gibi ifadelerle kendini gösterir. Uzman Psikolog Eda Ergür, bu tür sözlerin ciddiye alınması gerektiğini vurguluyor. Erken müdahale ve profesyonel destek, ergenin sağlıklı gelişim sürecinin korunması için kritik önem taşıyor.
Ailelerin ve Öğretmenlerin Desteği Hayati
Eda Ergür, ergenlerin ciddiye alındığını hissetmelerinin çok önemli olduğunu ifade ediyor. Empati, sabır ve uzman yardımıyla sürece müdahale etmek, ergenin duygusal iyileşmesine yardımcı olabilir. Ailelerin, ergenin duygularını küçümsemeden, yargılamadan dinlemeleri ve güvenli bir ortam yaratmaları gereklidir. Ayrıca, ergenlerin yaşadığı duygusal veya sosyal sorunlar hakkında farkındalık sahibi olmaları ve gerektiğinde profesyonel yardım almaları, intihar riskini önemli ölçüde azaltabilir.
Erken Tanı ve Müdahale
Ergenlerde görülen depresyon, anksiyete ve intihar düşünceleri 2 hafta veya daha uzun süre devam ediyorsa, günlük işlevselliği etkiliyorsa ve kendine zarar verme düşünceleri varsa, acil profesyonel yardım alınması gerektiği vurgulanıyor. Ergenlerin, aileleri ve öğretmenleri tarafından gözlemlenen duygusal ya da fiziksel semptomlar, erken müdahale için büyük fırsatlar sunmaktadır.
Aile İletişiminin Önemi
Uzman Psikolog Eda Ergür, ailelerin çocuklarıyla güçlü bir iletişim kurmalarının önemini vurguluyor. Ergenlik döneminde, koşulsuz sevgi ve kabul görmek, ergenin kendini güvende hissetmesine ve stresle başa çıkmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, sosyal çekilme, umutsuzluk ifadeleri gibi intihar düşüncelerine işaret eden değişikliklerin erken tespiti, aile içinde sağlıklı bir ortamın oluşturulması, ergenin ruh sağlığını korumak için gereklidir.
Erken farkındalık, sevgi dolu bir aile ortamı ve profesyonel destek, ergenlerde intihar riskinin azaltılması için en etkili çözüm yolları arasında yer alıyor.