Kadın ve Demokrasi Derneği Kadem 2013 yılında kuruldu. Kadem Kahramanmaraş Şubesi ise 2015 yılı Mayıs ayında açıldı. Ülkemizde Kahramanmaraş’la birlikte 12 Kadem şubesi var.
Kadem Ne İş Yapar?
Kadem olarak biz şimdiye kadar hep kadınların sosyal, siyasal, ekonomik hayata katılımlarını sağlamaya yönelik eğitim çalışmaları üzerinde durduk. Kadınların gelişimine katkı sağlayacak eğitimler, projeler, kampanyalar… Şimdiye kadar bunları yaptık. Artık Kadem olarak saha çalışmasına başlayacağız. Yerinde yapacağımız çalışmalarla “kadınların sorunları nelerdir” sorusu üzerinde çalışacağız. Mesela Kahramanmaraş genelinde Kahramanmaraş yerelinde kadınların ne tür sorunları var? Kadınların en çok karşılaştığı sorunlar nelerdir? Çocuk gelin, ensest ilişkiler, boşanmalar, ekonomi.. Bunlarla ilgili bir tespit yapacağız.
Bu Çalışmalar Neye Yarayacak?
Bizimle birlikte KADEM’in diğer şubeleri de kendi alanlarında saha çalışmaları yapacaklar ve toplanan veriler genel merkezde paylaşılacak. Bunlarla ilgili nasıl bir önlem alınması gerekiyorsa, direk kadınların yanında olunacak.
Kadınların Temel Sorunları Nedir Peki? KADEM neyi amaçlıyor?
Kadınların Temel Sorunları Nedir Peki? KADEM neyi amaçlıyor?
Kadem olarak misyonumuz kadınların sosyal, siyasal, ekonomik hayata katılımlarına katkı sağlamak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik çözümler üretmek. Bizim burada önceliğimiz son dönemde tek kalıba oturtulmaya çalışan Türk kadınının milli manevi ahlaki değerlere sahip ve bu değerleri koruyan bireyler olması ve kadınları kendini geliştirmiş bir toplum inşası için çaba göstermektir.
Kadının erkeğin arkasında değil, kadının erkeğin önünde değil, kadının erkeğin yanında erkeğin de kadının yanında yer aldığı bir toplum inşası için çalışıyoruz.
Kadın mutlaka okumalı bir meslek sahibi olmalı kendini geliştirmeli ama çalışıp çalışmama özgürlüğüne de sahip olmalıdır. Kadının esnek çalışma saatlerini elde edecek politikalar üretilmelidir.
Kadının En Büyük Sorunu Nedir?
Kadının en büyük sorunu elbette kadın cinayetleri, şiddet ve çocuk gelin olayıdır. Bu yüzden önceliğimiz kadına yönelik şiddetle mücadele etmektir. Biz Kadem olarak, Tarsus’ta görülen Özgecan Aslan davasına müdahil olduk. Yapılan lobi çalışmalarıyla üç duruşmada diğer kadın dernekleriyle birlikte kadına yönelik şiddete dur dedik. Haksız tahrik indirimi uygulanmasın dedik. TCK 62 de yer alan iyi hal indirimi bu davada uygulanmadı. En üst sınırdan ceza verilmesini sağladık. Biz kadına şiddet konusunda Özgecan Aslan kanununun çıkmasını istiyoruz. Tahrik indirimleri kalksın, infaz yasası değişsin, şiddet mahkemeleri kurulsun. Kadına şiddet ile ilgili ihtisaslaşmış mahkemeler kurulsun ve sadece bu konulara baksın. Çocuk mahkemeleri nasılsa kadına şiddet konusunda da özel mahkemeler kurulsun. İnfaz yasası değişsin. Takdirli indirim yasaları kalksın, kadına yönelik şiddet uygulandığında indirim uygulanmasın.
İyi Hal İndirimi Nedir? Takım Elbise, kravat indirimi denilen şey midir?
Evet aynen öyle. Kravat taktı indirimi, takım elbise indirimi, pişmanım dedi, bir daha yapmayacağı kanaati uygulandı indirimi. Bunu genelde hâkimler uyguluyorlar ama ilk defa Özgecan Aslan davasında bunu uygulamadılar. Bazı suçların ağırlaştırılmış sebepleri vardır mesela bir suç eşe karşı işleniyorsa bu ağırlaştırılmış bir sebeptir. Bunun gibi sadece kadına karşı işlenmişse ağırlaştırılmış sebep olarak düzenlemesini talep ettik. Bizim çalışma önceliğimiz öncelikle kadına yönelik şiddetle mücadeledir.
Kadınlara Şiddet ve Kadın Cinayetleri Dışında Başka Hangi Sorunlar Var?
Bunun dışında kadınların farkındalıklarını arttıracak eğitim çalışmaları üzerinde de önemle duruyoruz. Kadınlar için girişimcilik eğitimi verdik ve sertifikalarını da dağıttık. 28 Şubat süreciyle ilgili bilgilendirme çalışmaları yaptık. Halen devam eden bir projemiz var bu proje kadın girişimcilere yönelik Kahramanmaraş’ta mikro kredi kullanan kadınların başarı ve başarısızlıklarını araştırdığımız bir saha çalışması yaptık bunu rapor haline getirdik.
Bu raporu 3 4 Mart tarihlerinde yapılan kadın ve yoksunluk kongresinde genel merkeze sunduk.
Bu Rapor ne işe yarayacak? Sizin Mikrokredi kullanan kadınların başarısızlığını biliyor olmanız neyi değiştirecek?
Rapor bir akademik rapor olarak kalmayacak, onların başarısızlık nedenlerini tespit ederek önündeki engellerin kaldırılması için çalışacağız. Mikrokredinin düşük olması başarısızlık nedenlerinden bir tanesi sadece. 900 Lira ile çok büyük işletmeler iş yerleri açılması mümkün değil. Mikro kredi kullanan kadınlar daha çok evde yaptığı ürünleri 900 lirayla pazarlamaya çalışıyor. Sermaye oluşturup bunun malzemesini alıp evinde üreterek satmaya çalışıyor. Bunun ekonomiye çok fazla bir katkısı yok sadece kendi yaşamını sürdürmek harçlığını çıkartmak için yapıyor. Ununu alıp yufka ekmek yapıp satan kadınlarımız var. Kadınlarımız aslında düşük de olsa devletimizin verdiği mikro krediden çok memnun süreç çok güzel işliyor. Kadınlar aldıkları krediyi çok rahat bir şekilde tekrar ödüyorlar. Bundan mikrokredi şube müdürlüğü de kadınlar da memnun durumda. Mikrokredi kullanarak işyeri açan kurum var mı derseniz, yok!
Bu miktarın biraz daha arttırılmasıyla ilgili bir önerimiz var, inşallah bu miktar artar bizde bunu sizlerle paylaşırız.
KADEM olarak yerelde yapmak istediğiniz şeyler nelerdir? Kadınların yaşamlarına nasıl müdahil olmayı ve onların yaşam kalitelerine nasıl bir katkıda bulunmayı düşünüyorsunuz?
Kadınlarımızın iş hayatından devam edersek; başarısızlık nedenlerinden bir tanesi yaptıkları alanda eğitim almamış olmamaları. Eğitim ihtiyacı olan kadınlarımıza eğitim desteği vereceğiz. Kadınlarımızın hangi alanda eğitim eksikliği varsa o alanda eğitim desteği vereceğiz elbette. Pazarlama teknikleri konusunda eğitim verebiliriz.
KOSGEB’den hibe alan kadınlarla ilgilide bir çalışma yapacağız. KOSGEP kredi kullanmak isteyenlerle ilgili girişimcilik eğitimi veriyor. Bu eğitimleri bizde verdik, ama bunların kaçı iş yeri açıyor, kaç tanesinin iş yeri var ve iş yeri açan KOSGEP’ten hibe alanlarında ne kadarı başarılı ne kadarı başarısız.
Mesala kadınlar neden sadece düşük sermayeli işletmeler açıyorlar? Neden büyük riskler alamıyorlar, sanayi anlamında makine anlamında… KOSGEP’de de mikro kredi gibi işin sadece hacmi değişiyor. Örneğin mikrokrediyi evinde pekmez yapıp satmak isteyen kadınlar kullanırken, KOSGEB’de ise evde yaptığı pekmezi bir iş yerinde satmak isteyen kadınlar hibe kullanıyor. Bir sanayi tesisi açmak için başvurma konusunda sıkıntıları var. Kadın girişimcilerle ilgili yapılan anketlerde kadınların daha çok evsel işlerde iş yeri açtıkları bu alanda kendilerini daha cesaretli gördükleri anlaşılıyor. Mesela çiğköfte yapıp bunu satmak istiyor. Pasta börek yapıyor, en büyük hacimli olanı bir lokanta bir kafe… Neden bu fikirler gelişmesin, neden bu fikirler farklılaşmasın, neden daha fazla riskler alınmasın? Tabi bunların hepsinin farklı sebepleri var ve işte biz bu sebeplerle de ilgileniyoruz.
Peki Kadınların İş Hayatındaki Başarısızlığının ya da Cesaret Eksikliğinin Temelinde Yatan Etkenler Nelerdir?.
Kadınları ev hayatından alıyoruz hiç bir şey öğretmeden iş hayatına sokuyoruz. Sonra ne oluyor biliyor musunuz? Ciddi bir entegrasyon sorunları yaşıyorlar… Psikolojik olarak, ailevi olarak sorunlar ortaya çıkıyor. Eline para geçen bu kadar büyük hacimli bir işyerinin sahibi olan kadın yeri geliyor kendini evin de reisi olarak görüyor. Bocalama dönemi oluyor bunların bir kısmı boşanmayla sonuçlanabiliyor. Bunun da alt yapısını sağlam oluşturmak lazım. İş yerinde nasıl davranacağını bilmeyen kadınlar var neden çünkü bunlarla ilgili bir eğitim almamış.
Kadın ve erkek; aile birliğinin evlilik birliğinin kendilerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmelidir. Bunun için de kadını ev hayatından alıp doğrudan çalışma hayatına sokmamalıdır. Bir entegrasyon dönemi olmalıdır. Kadını çalışma hayatına entegre etmek psikolojik destek vermek girişimcilik eğitiminin müfredatında bu tür konular da yer almalıdır.
KADEM olarak daha çok hangi yaş aralığıyla ilgileniyorsunuz? Mesela lise, ortaokul öğrencileri de çalışma alanınıza giriyor mu?
Biz daha çok üniversite gençliğiyle çalışıyoruz. Şu an genel olarak üniversitedeki genç kızlara yönelik çalışmalarımız var. Kurulma aşamasında olan bir öğrenci topluluğumuz var. Ama ben lise grubuna inmemiz gerektiğini de biliyorum.
Bizim her ay okuma programımız oluyor, her ay belirlenen bir kitabı okuyoruz. Kadının değişimine katkı sağlayacak türden bir kitap tespit edip onu okuyoruz. Ay sonunda üyelerimiz ile birlikte istişaresini yapıyoruz. Bu okuma programının birini bu ay bir lisemizin pansiyonunda kalan kızlarla birlikte yapacağız. Kitabın yazarını da davet ettiğimiz bu etkinliklerde hem kitap üzerinde konuşuyoruz hem söyleşi yapmış oluyoruz.
Kadem’in Kırsal Kesimdeki Kadınlarla İlgili de Projeleri var mı?
Kadem gönüllüler çoğaldıkça kırsal kesime de daha çok gitmeye çalışacağız elbette. Kırsal kesimde kadınlarımıza hukuk, dini bilgiler ve pratikte işine yarayacak çeşitli konuları anlatacağız. Kadınları bir merkezde toplamak çok zor bu yüzden biz kadınların ayağına gideceğiz. Aynı zamanda sorunları neler, onları dinleyeceğiz. Kişisel olarak yardımcı olabileceğimiz şeyler varsa onlara yardımcı olacağız. Bunun için biraz daha zaman gerekiyor aynı zamanda gönüllü halkasının da büyümesi gerekiyor.
Diğer kadın dernekleriyle işbirliğiniz var mı?
Tüm kadın dernekleri hatta tüm kadınlar ortak noktada birleşmediği sürece kadına şiddeti önlemek mümkün olmayacaktır. Çeşitli kadın dernekleriyle iş birliği içerisinde çalışıyoruz. Biz bir proje yaparken hangi dernekle ya da hangi kamu kurum yada kuruluşuyla ortak çalışabiliriz ona bakıyoruz.
Kadem olarak tek başıma bir etkinlik yaptığımız zaman çok az bir etki alanı oluşturur. Başka dernek ve kurumlarla yaptığımız zaman daha çok ses getirir. Büyükşehir belediyesinin yaptığı kadın STK hareketi var bu toplantılara hem kadın dernekleri hem de diğer derneklerin kadın şubeleri katılıyor.
Bu büyükşehir belediyesinin katkılarıyla her ay düzenli olarak yapılan bir etkinliktir. Bunu bir kadın platformu olarak düşünebiliriz. Çeşitli düşüncelere sahip dernek temsilcileri bu toplantılara katılıyor. Toplumun her kesimi temsil edilmeye çalışılıyor.
Ancak bu demek değildir ki, tüm etkinliklerimizi ortak olarak yapıyoruz. KADEM’in gönüllülerinin desteğiyle tek başına yaptığı ve yürüttüğü projeler ve etkinlikler var. Bu faaliyetlerimiz kesintisiz devam edecek. Ancak gerektiğinde iş birliği yapmaya da hazır olacağız.
Şehrimizde Belediyelerle işbirliği protokolleri yapıyoruz. KADEM önce eğitimden başlıyor. Mesela Kahramanmaraş’ta biz “Kadın ve Yoksunluk” konusunda çalışmak istiyoruz. Çünkü şehrimizde çok sayıda boşanıp, yalnız başına yaşam mücadelesi veren kadınlarımız var. Eşi ölmüş, ya da eşi ikinci kez evlenmiş ve çocuğu kadına bırakıp gitmiş kadınlarımız var. Bu kadınlarımızın desteğe ihtiyacı var bu noktada yapacak çok şeyimiz olduğuna inanıyorum.
KADEM’i Yeni Kurulan Bir Dernek Olarak Başarılı Buluyor musunuz?
İlk defa KADEM’in öncülüğünde G-20 zirvesinde W20 (Women 20) grubu faaliyet gösterdi. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği'nin (KAGİDER) Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ile Türkiye İş Kadınları Derneğinin (TİKAD) ın yer aldığı W20 kadın sorunlarının uluslararası alanda ele alınması bakımından çok önemli bir aşama olarak kabul edilmektedir. W20’nin oluşturulmasında KADEM’in çok büyük etkisi vardır ve bunun sonucu kadınlarımız açısından küçümsenemeyecek derecede kazanımlara sahip olacaktır.
Peki sohbetimizin sonuna yaklaşırken sizce Kahramanmaraş Kadınlar Açısından Yaşanabilir Bir Şehir mi?
Bu soruyu aslında yanlış kişiye sordunuz. Ben bir Maraş hayranıyım, Maraş sevdalısıyım. Üniversiteye gittiğimde ilk düşüncem okulu bitirir bitirmez Kahramanmaraş’a gelmek ve şehrime hizmet etmekti. Şehrimizin elbette eksikleri vardır ama yaşanamaz bir şehir olduğunu da düşünmüyorum.
Ben Maraş’ı günahıyla sevabıyla sevmiyorum. Maraş’ı o kadar çok seviyorum ki, şehrimizin o kötü eksik yanlarını da değiştirerek ve geliştirerek sevmeye çalışıyorum. Eksiklerini eleştirmek yerine değiştirmek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Zaten bu yüzden bir Sivil Toplum Kuruluşu içindeyim.
Son Olarak Söylemek İstediğiniz Bir Şey Var mı?
Kadınlarımızın sorunu tüm toplumun sorunudur. Kadınlarımız mutlu olursa tüm toplum mutlu olur, kadınlarımızın mutlu olmadığı bir toplumda kimse huzurdan ve mutluluktan söz edemez. Kadınlarımızın sorunlarının çözümü için kadın-erkek herkesin ve tüm kurumların desteğini bekliyoruz.