Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklardan bazıları katıldı. Farklı davalar nedeniyle cezaevinde bulunan aralarında FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanına suikast timinde yer aldıkları gerekçesiyle mahkum edilen ve bu dosyanın da sanıkları olan Davut Uçum ile Aydın Özsıcak'ın da olduğu 4 sanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Duruşmada, Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer ile yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada, helikopterin bağlı bulunduğu firmanın o dönemki genel müdürü M.K.S. tanık olarak dinlendi.
Kendisinin de pilot olduğunu ifade eden M.K.S, "Kazayla ilgili çok yorumlar yapıldı ama kendim de pilotum, oradaki görüntüleri dikkate aldığımda kazanın meteorolojik şartlardan kaynaklandığının yüksek olduğunu gördüm." dedi.
Tanık M.K.S, pilotun deneyimiyle ilgili soruya, "Pilot 9 bin saate yakın uçuşu olan deneyimli bir pilottu. Tabii o anda yaşadığı şartları bizim bilmemiz mümkün değil." ifadelerini kullandı.
Söz konusu helikopteri kendisinin de çok kullandığını kaydeden M.K.S, GPS cihazını kullandığı için "Argus" cihazını kullanmaya ihtiyaç duymadığını kaydetti.
Argus cihazının helikopterde takılı olup olmadığına ilişkin soruya M.K.S, "Teknik ekip ve pilot sökmediği için takılı vaziyetteydi. Herhangi bir cihaz çıkarılacak olsaydı yazılı olarak kaydedilirdi, böyle bir kayıt olmadığı için helikopterdedir." diye konuştu.
Kazada ölen muhabirin kamera kayıtlarındaki görüntüleri izlediğini aktaran M.K.S, "Görüntüleri ben de izledim, bulutun düştüğünü ve ilerisinin karla kaplı olduğu ve görüş mesafesinin düştüğü görülüyor. Şartların daha da ağırlaştığı, helikopterin tırmanışta olduğu görülüyor. His yanılmasıyla dağa çarpmış olacağını düşünüyorum." dedi.
Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz, "Helikopterin tırmanışta olduğunu nasıl fark ettiniz?" sorusuna M.K.S, "Kar yağışı artıyor, 'tavan' yani buluta helikopterin mesafesi azalıyor ve ilerisindeki görüş azalıyor, buna göre helikopterin tırmanışta olduğu yorumunda bulunuyorum." yanıtını verdi.
M.K.S, "Helikopterin gidiş yönü kuzeye doğru olurken doğudan batıya nasıl çarpmış olabilir?" sorusuna da "Bir pilot olarak söylüyorum, bu helikopter çok elastiki bir cihaz, pilot son anda bir şey fark edip yönünü değiştirmiş olabilir ya da çarpmadan da kaynaklanmış olabilir." ifadelerini kullandı.
"Hava koşulları uygun değilse, firmanız bu uçuşa neden izin verdi?" sorusuna da M.K.S, "Uçuşta sorumluluk tamamen pilottadır. Özellikle seçim döneminde liderler pilota bir şekilde teşvik veya biraz da zorlamak için 'orada bekliyorlar' gibi bir şeyler söylerler ben kendim de yaşadım. Uçağın içinde tek başınasınız 'götüremezsem zamanında gitmediğim takdirde sorun yaşar mı' gibi düşünceler yaşamış olabilir." diye yanıt verdi.
Ailenin avukatı Kemal Yavuz, Muhsin Yazıcıoğlu'nun tabiatında böyle bir şey olmadığını kaydetti.
"Vicdanen şirketinizin kusuru olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna M.K.S, "Hayır yok, çünkü kendi içimizde de yargıladık, içimize de baktık, 3 ayrı kurumca ayrı ayrı denetlendik, şirketimizin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını gördük." yanıtını verdi.
M.K.S, kazadan sonra 2011 yılında şirketin kapandığını, yöneticilerin şirketin devamını istemediğini söyledi.
"Helikopterden çalınan parçaların olduğu malum, herhangi bir şikayet olmadı. Şikayette bulunulmaması konusunda uyarıda bulunuldu mu?" sorusuna M.K.S, şikayette bulunulmadığını belirtti.
M.K.S, "Kullanılmayan bir cihaz neden takılı bulundurulur." sorusuna da "Yeri boş kalmasın diye orada kalmış." yanıtını verdi.
Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz, bu davanın araç dava olduğunu, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığında devam eden "ana soruşturma"nın bir an önce bu davayla birleştirilmesi gerektiğini belirterek, "Verilen cezalar içimizi soğutmayacak. Mesele bu şahısların hırsızlık yapması değil, suç delillerinin yok edilmesi olarak görülmeyecekse bizim için hiçbir kıymeti olmayacak." diye konuştu.
Duruşma savcısı, dosyadaki bazı sanıkların ana soruşturmadaki şüpheliler olduğunu ve suçlarının da benzer olduğunu belirterek ana soruşturma dosyasının beklenilmesini talep etti.
Mahkeme Başkanı, ana soruşturmanın bu dava dosyasını etkileyeceğini bu nedenle ana dosyanın sonucunun beklenilmesine karar vererek duruşmayı 11 Ocak 2023'e erteledi.
BBP Genel Başkan Yardımcısı Mikail Şahan, duruşma sonrasında AA muhabirine, duruşma savcısının mütalaasında da belirttiği üzere, bu dosyada ismi geçen sanıkların ana soruşturma dosyasındaki iddialarla yargılanacağını ifade ederek "Ana soruşturma dosyası ile bu dosyanın birleştirilmesi için bekletici sorun yapılmasına karar verildi." dedi.
Şahan, ana soruşturmanın ne zaman tamamlanacağıyla ilgili soruya, "Şu an bilirkişi raporunun hazırlama sürecinde olduğunu biliyoruz. En kısa sürede hazırlanıp savcı beyin iddianame hazırlamasını bekliyoruz." şeklinde cevap verdi.
- Dava süreci
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca, BBP'nin kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmaya FETÖ'nün talimatıyla müdahale ettikleri iddiasıyla 17 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame 25 Aralık 2020'de kabul edilerek, Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.
Bu dosya ile Göksun Asliye Ceza Mahkemesindeki helikopterden GPS cihazının sökülmesine ilişkin 10 sanığın yargılandığı dava, sanık ve eylem yönünden bütünlük oluştuğu gerekçesiyle 6 Ocak'ta birleştirilmiş, sanıklardan 7'si her iki dosyada da yer aldığı için 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davada sanık sayısı 20'ye çıkmıştı.
Sanıklardan Muharrem Tunç'un vefatı nedeniyle yargılanan sanık sayısı 19 olmuştu.