Programa Araştırmacı Yazar Serdar Yakar, Eğitimci Şair ve bestekâr Celalettin Kurt, Eğitimci Şair Yaşar Şakalar, İsmihan Ece Hanımefendi ve eşini, Aslıhan Ece, okul yönetici, öğretmen ve öğrenciler katıldı.
Akedaş İlkokulu öğretmeni Cihangir Uygun tarafından düzenlenen programda duygusal anlar yaşandı. Dr. Oğuz Alp Peköz’ün kişiliği çok yönlü olarak ele alındı, ilgili şiirler okundu. Deprem şehitleri için hatim indiren Melahat Paksoy anneye sonsuz teşekkür edildi.
Akedaş İlkokulu müdürü Erol Yorulmaz yaptığı açılış konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu hikâyemiz aslında 3 Ağustos 2023 tarihinde, Akedaş İlkokulu’na okul müdürü olarak atandığımız gün başlamıştı. Yüreğimize düşen acıların, 179 gündür tutuşup korlaştığı, ha bre harlandığı, uykuyu uyuttuğumuz, gözyaşlarımızla yüzümüzü yuduğumuz günlerden, anlardan bugüne, bir birimize tutunarak, acılarımızla yoğrularak ayakta kalıp bugünlere gelmiştik.
O anda nefes alma sayımız dolmadıysa, önden giden canların kutlu kervanına dâhil edilmediysek, katılmadıysak elbette bunun hikmetini, bunun sırrını çözüp, vefa dergâhının kapısını aralayıp, içerdeki emanetlerimizi almamızın vaktiydi bu an.
Maraş coğrafyasına, gönül coğrafyamıza, kutlu Türk tarihine ve sınırlar ötesine iz bırakan değerlerimizin adlarını yaşatmanın vaktiydi bu an. Gelecekle geçmişi, canlarımızla özümüzü, özümüzle özlerimizi mayalayıp, canları buluşturmalıydık. Gönüllerde var olan sırlı emanetler, emanet sahiplerince körpe canların gönüllerine ikram edilip, teslim edilmeliydi.
Şair ve yazarlar Sokağımızda oluşturduğumuz, Dr. Oğuz Alp Paköz Sınıfı’mız böyle sırlı bir düşüncenin sonucu ortaya çıkmıştı. Emanetlerin gönüllere birer cemre olarak düştüğüne, emanetlerin alındığına dair anlara şahitlik ettikçe şükrederek derin bir tefekküre dalıyor, can dosta dualar gönderiyorduk.
Bugün burada cem olmamıza sebep oluşturan 11 Ocak 1947, Kahramanmaraş doğumlu, aile kökleri Horasan’dan kalkıp Anadolu’yu yurt edinen Kayaoğlu Türk boyunun Eminoğlu koluna uzanan, Şehit Dr. Oğuz Alp PAKÖZ yine gönüllere dokunmaya devam ediyordu. 6 Şubat 04:17 asrın felaketi olarak adlandırılan depremde Şehit verdiğimiz on binlerle ifade ettiğimiz Şehitlerimizden bir tanesiydi o. Bir tanesi derken: kültür hafızamız, gönül coğrafyamız, gönüllere cemre olup düşerek, kalıcı izler bırakan ak saçlımızdı o. Sazın teli ozanın dili olurum Türkçeyle / Çalar çığırırım / Barış olurum Türkçeyle / Özgürlük olurum / Kargış olurum alkış olurum / Yakarış olurum Türkçeyle /Yunus Yunus okunurum / sırrını çözerek yirmi dokuz harften oluşan Alpler ordusuyla gönülleri fetheden, gönülleri birleştirip birliğe, beraberliğe kardeşliğe çağıran yürekli bir yiğitti o. Gönülleri bir nakkaş edasıyla motif motif işleyen, öz kültürümüzü gönüllere nakşeden gönül bahçıvanı, gönlünde var olan ilahi sırları gönüllere ikram eden derviş, Aş olurum iş olurum / Sevgiyle eş olurum / Sevgiye yoldaş olurum Türkçeyle / Nefi olurum Hatai olurum Fuzuli olurum / Karacaoğlan Dadaloğlu Köroğlu / Pir Sultan Abdal olurum / Dede Korkut olurum Mahsuni Şerif olurum / Gönüllerde kurulurum / diyerek Türk destanlarından beslenip büyüyen, asrımızın destanlarını kaleme alarak, gönüllerde destanlaşan şehrimizin, gönül coğrafyamızın ak saçlısıydı o.
Kahramanmaraş’ta 2001 yılından beri günümüze kadar çıkardığı Alkış Dergisi, 24 yıldır, istikrarlı bir şekilde, iki ayda bir yayınlanarak hiç ara vermeden, bütün zorluklara rağmen, ilk günkü heyecanıyla yoluna devam ediyordu.
Tarihe ve gönüllere bıraktığı izleri takip ettiğimizde karşımıza çıkan eserlerinin sırlı dünyasında geziniyor, bozkırlara uzanıyor, sırlarını devşiriyor, gönlümüzün orta yerine yerleştiriyorduk.
Eserleri; Kılgı (1998), Var Varanın (2000), Sür Sürenin (2010), İlk Çıngı İlk Çılgınlık Maraş Destanı (2011), Bombalar Öldürmez Sevgiyi (2013), Türkülerle Giden İlbey (2013), Ahırdağı Destanı (2014), Maraş Senin Nazın Var (2017), Kurtlar Köyünün Görkemlisi (2018), Taçlı Küçük Canavar(2020)'dir.
Evladı vatanları Aslıhan Ece, Neslihan Ece ve İsmihan Ece Hanımefendilerin atasından miras kalan bu emanetlere sahip çıkıp, bu sırlı emanetleri yaşatmaları bizleri mutlu etti. Bu sırlı damarın kurumayacağına şahitlik etmek, dereden ırmağa, damladan ummana uzanacak olan bu kutlu uğraşın öncülerine, ehil olan emanet sahiplerine gönülden teşekkür ediyoruz.
Bugünü sırlı bir ana dönüştüren, andan ummana uzanan sırlı yolun yolcusu, sırları çözüp, sırlara vakıf olan, canları özümüzle özeyip, özümüzle mayalayan, bu sırlı damarı yetiştirdiği canlarla besleyen, yol arkadaşım, can dostum, öğretmenim Sayın Dr. Cihangir Uygun’a ve geleceğimizin kalem erbapları olacak olan öğrencilerime ve farklılığı farklılaştıran, canlar için bir araya gelip, kenetleşen, her türlü fedakârlıktan kaçınmayan velilerime teşekkür ederim.
Başta Şehit Dr.Oğuz Alp Paköz üstadımı,Eşi Şehit Çiğdem Paköz’ü,Oğlu Şehit Çağrı Alp Paköz’ü ve cümle Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhlarınız şad olsun.” Dedi.
HABER: OĞUZ KARAKOÇ
