Suat Başaran kimdir? MHP Genel Başkan adaylığını açıkladı! Suat Başaran biyografisi (röportaj)

*Türk milliyetçiliğinin siyasi merkezi Milliyetçi Hareket Partisi’nde 3 Kasım 2002 seçimleri için oldukça intizamlı çalışmalar yapılmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin aday adayları ilk sınavlarını 7 Eylül 2002 tarihinde ön seçim heyecanında vereceklerdir.Bu heyecanı İzmir 2.Bölgeden yaşayacak adaylardan birisi de sayın Suat Başaran’dır.Türk milliyetçiliğine büyük hizmetleri olmuş sayın Suat Başaran’la Ortadoğu Gazetesi olarak bizlerde ilk fırsatta söyleşi imkanı bulduk.

Suat Başaran: Öncelikle Türk milliyetçiliğinin büyük hizmetkarı Ortadoğu Gazetesine böyle bir fırsatı bize tanıdığı için teşekkürlerimi sunarak başlamak istiyorum.

1959 Trabzon’un Sürmene İlçesi doğumluyum.İlk-Orta-Lise tahsilimi tamamladıktan sonra üniversiteyi kazanarak Hacettepe Sanat Tarihi ve Arkeoloji bölümü mezunu oldum.

Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı,Bizim Ocak Dergisi sahibi,Avrupa Türk Federasyonları Genel Başkan yardımcılığı,MHP Genel Sekreter Yardımcılığı görevlerinde bulundum.Halen Milliyetçi Hareket Partisi M.Y.K üyesi olarak Türk milliyetçiliğine hizmet etmekteyim.

3 Kasım 2002 erken seçimi atmosferi yaşadığımız bu süreçte de İzmir 2.Bölgeden aday adayı olarak gerek İzmir şehrimize,gerek ise sevdalısı olduğumuz ülkemiz Türkiye’ye hizmet edebilmek için bu yarışa katılmış bulunmaktayım. Özet olarak bunları söyleyebilirim.

Sayın Suat Başaran sizce Türkiye’yi 3 Kasım erken seçimlerine getiren unsurlar nelerdir.MHP Genel Başkan sayın Dr.Devlet Bahçeli sizce hangi olumsuz gelişmeleri gördü ki;3 Kasım tarihinde ısrar ederek,büyük bir dirayetle diğer partileri de bu tarihe yönlendirdi?

Suat Başaran:Milliyetçi Hareket Partisi ,koalisyon hükümeti kurulduğu günden bu yana varlığının anlamlı tarafını hep fedakarlık ve uzlaşma kültürü üzerine kurmuştur.Hükümet süreci başladığı günden bu yana,bu tavır Milliyetçi Hareket Partisi’nin ilkesi olarak hep görülmüştür.Fakat bu anlayışın diğer hükümet ortakları tarafından tam sahiplenilmeyişi bir uyumsuzluğun fotoğrafını ortaya çıkarmıştır.Bugüne kadar Milliyetçi Hareket Partisi’nin çaba ve gayretleri ile ayakta duran ve en uzun ömürlü koalisyon hükümeti olan 57.hükümet son aylarda hem dışarıdan,hem içerden bir takım senaryolarla yeniden dizayn edilmek istenmiştir.Asıl gayeleri DSP’yi parçalayıp,MHP’siz hükümet kurmak olan bir takım senaristler bu oyunlarına hız verdiği süreçte MHP Genel Başkanı sayın Dr.Devlet Bahçeli’nin net tavrı karşısında şaşkına dönmüşlerdir.DSP’yi parçalamayı başaranlar,MHP’siz hükümet düşüncelerine ulaşamamışlardır.

Siyasi tıkanıklığın farkına varan ve Avrupa Birliği sürecini bir cephe oluşturarak birliktelik haline getirenlerin sergiledikleri davranışları çok iyi analiz eden Sayın Dr.Devlet Bahçeli , 3 Kasım tarihini en yakın belirleyici tarih olarak seçime yönlendirmiştir.

Avrupa Birliği sürecini meçhul bir halde bir aşk haline getiren siyasilerin,dönen başları bir takım dış güdümlü oyunlara malzeme olmuş ve aldıkları her karar da bunu oldukça net göstermişlerdir.Bunu bir sistem haline getiren siyasi partilerin,bu birlikteliğini millet iradesi ile dağıtmak isteyen milletin temsilcisi Dr.Devlet Bahçeli 3 Kasım 2002 tarihinde bir hesaplaşma günü belirlemiştir.Bu tarih yüce Türk milleti için kader anıdır.Türk milleti bu fırsatı iyi değerlendirecektir. 

Sayın Başaran bu Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkilerini biraz daha açalım isterseniz.Çünkü önümüzdeki seçimlerin bile Avrupa Birliği ilişkileri açısından çok önemi var.Türkiye’de Avrupa Birliğine bakış açısı oldukça sağlıklı değil.Bu konuda birçok kesimin kabullendiği gibi Milliyetçi Hareket Partisi’nin mantıklı milli refleksleri var,siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?Diğer siyasi partilerin bu atmosferdeki tavır ve davranışlarına yorumunuz nedir?

Suat Başaran: Ülkenin sosyal ve siyasal atmosferi özellikle son aylarda Avrupa Birliği gündemi ile şekillenmekte ve oluşturulan birçok diyalog bu konu üzerinde anlam bulmaya çalışmaktadır.

Bu manada saflar oluşmakta ve hassasiyet sahibi kişiler ,Avrupa Birliği’nin Türkiye için hangi menfi-müspet kazanımları getireceğini tahlil etmektedirler.

Türkiye’de bu hassasiyeti ortaya milli bakış acısıyla koyan tek siyasi hareket Milliyetçi Hareket Partisi’dir.Diğer siyasi partiler birçok tehlike ortada dururken görmezlikten gelip “Ne olursa olsun,Avrupa Birliğine girelim”gibi bir saplantı içine girmişledir.Bu noktada Avrupa Birliği’ni oluşturan devletlerin her türlü dayatma ve istekleri büyük bir iştahla yerine getirilmeye çalışılmakta ve bu ilişki içerisinde siyasi rant oluşturulmaya çalışılmaktadır.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin ana başlık olarak ortaya çıkan “Kıbrıs,İdam ve Kürtçe Haklar”gibi taleplere karşı sergilediği refleks ise bu oluşan cephe nazarında basite alınmaya çalışılmaktadır.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı sayın Dr.Devlet Bahçeli’nin her ortam ve platformda dile getirdiği hassasiyetler ,bu milletin geleceğinde büyük önem taşımaktadır.

Avrupa Birliği ile ilişkilerimizde bugün sorgulanması gereken ve bazı acı gerçekleri ortaya koyan, bölücü örgütlere karşı gösterilen sınırsız ilgi ve sahiplenmedir.

İsmini (KADEK) olarak değiştiren (PKK) terör örgütünün yayınladığı bildiri de hangi talepler,hangi istekler varsa tamamı Avrupa Birliği istekleri ile örtüşmektedir.Özellikle ilk istekleri arasında geçen İdam ve Kürtçe Haklar konuları ,T.B.M.M’de bulunan “Avrupa Birliğinin gözü kapalı sevdalıları”tarafından büyük azim ve gayretle KADEK’in tam istediği şekliyle yerine getirilmiştir.Türkiye’de bu siyasi partilerin büyük bir cephe oluşturarak, Avrupa Birliği yolunda attığı her adım bölücü örgütlerin mutluluğuna yol açmaktadır.

Otuz bin insanın katili ve Türkiye’nin her manada sıkıntı çekmesinin baş sorumlusu olan Abdullah Öcalan’ın “İdam” cezasını kaldıran siyasi eller,bu ülkenin bağımsızlığına ve milli duruşuna en büyük darbeyi vurmuşlardır.

Ülke bugün tam manasıyla ateş çemberinden geçmektedir.Ülkenin her yanı gerek siyasi,gerekse ekonomik olarak bir emperyalizm sendromuna sürüklenmeye çalışılmaktadır.

Bugün bu manzarayı hiçbir siyasi ranta girmeden,hiçbir çıkar peşinde koşmadan görebilen tek siyasi lider Dr.Devlet Bahçeli’dir.Türk milletinin geleceğini partiler üstü bir anlayışla korumaya çalışan, tehlikeleri bir bir akıl ve mantıkla ortaya koyan Milliyetçi Hareket Partisi’dir.

Sayın Dr.Devlet Bahçeli’nin dirayetiyle alınan 3 Kasım erken seçim kararından korkanlar,her konuda olduğu gibi, bu konuda da siyasi ikiyüzlülüklerini sergilemektedirler.

Türk milletinin iradesinden korkanlar,T.B.M.M’de erken seçim kararına “evet”oyu verirken,dışarıda birçok siyasi ahlaksızlığı ortaya koyarak seçimi erteletmek için her türlü senaryoyu faaliyete geçirmişlerdir.Fakat hangi oyunlar oynanırsa oynansın,hangi art niyetler sergilenirse sergilensin 3 Kasım 2002 günü Türk milletinin iradesi bunlara karşı gereken milli tavrı sandıkta gösterecektir. Türk milletinin geleceğine karanlık oyunlarla yön vermeye çalışanlar,Türklüğün şahlanışı karşısında eriyeceklerdir.

Türk Gençliğinin büyük sahiplenme gösterdiği Ülkü Ocaklarında genel başkanlık yapmış birisi olarak,bu seçimlerde gençliğin tavrının nasıl olacağını kısaca anlatırmısınız?

Bu seçimlerde her kesime yönelik siyasilerin propagandası olduğu gibi gençliğe daha bir titizlikle propaganda yapmaktadırlar.Gençlikte varolan enerji ve heyecanı kendi bünyelerine almak isteyen siyasi partiler her türlü vaat rüzgarını estirmektedirler.Bir çoğunun gençlik potansiyelini oy deposu olarak görmesinden ,bu manzaraların çıkması da oldukça doğaldır.

Ülkü Ocakları kurulduğu günden bu yana gençliğin yanında olmuş,milletin ruh haliyle,Türk Gençliğinin ruh halini birleştirmiş bir bünyenin adıdır.Bu yüzden büyük bir gençlik potansiyeli her daim bünyesinde tutabilmiştir.Mevcut zamanda da bu potansiyel vardır.En son seçimlerde oy kullanan gençliğe ,yeni eklenecek gençlik yeterince anlamlı sonuçlar verecektir.Türk milliyetçilerinin hayat felsefesi milletin geleceği ile şekillenmektedir.Bu şekillenme de Türk gençliği önemli bir unsurdur.Bu açıdan Türk milliyetçileri “Gelecek seçimleri değil,gelecek nesilleri düşünen”misyonun adıdır.Bu şart ve zemini her daim olgunlaştıran Ülkücü Hareket her zaman gençliğin yanındadır,gençlikte bu hareketin yanındadır.Bu açıdan gençliğin bu seçimlerde tavrının ne olacağı yönünde en rahat parti Milliyetçi Hareket Partisi olacaktır.

Son olarak gazetemiz okuyucularına söyleyecekleriniz varsa onları alalım.Size de başarılar diliyoruz.

Teşekkür ederim.Milliyetçi Hareket Partisi’nin başarısı her şeyden önemlidir.Onun varlığı ,koskoca Türk milletinin garantisidir.Bu açıdan baktığımızda yıllardır bir nefer olarak hizmet ettiğimiz bu harekete her alanda hizmet etmek bizim için şereftir.Bu şerefin idrak ve bilincinde güzel şehrimiz İzmir’e gerekli her türlü ilgiyi ve hizmeti taşıyacağız

Suat Başaran kimdir? MHP Genel Başkan adaylığını açıkladı! Suat Başaran biyografisi (röportaj)