Esen, olayın bir ihmal zinciri sonucunda yaşandığını vurgularken, yetkili mercilerin daha önce harekete geçmesi halinde Sıla Bebek’in kurtulabileceğini ifade etti.
“Sıla’nın teyzesinin Nisan’da açtığı dava fark edilseydi…”
Esen, Sıla Bebek’in ölümüne yol açan süreci hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Sıla bebeği kurtarmak mümkündü. Teyzeleri tarafından açılan vesayet davası hızla görülseydi veya Sosyal Hizmetler çocuğun güvenliğini sağlasaydı. Sıla bebek bugün aramızda olabilirdi. Çocuk politikaları konusunda daha keskin davranmanın zamanı geldi.”
"Darp Raporu ve Suç Kayıtları Dikkate Alınmalıydı"
Elif Esen, çocuğun daha önce aldığı darp raporunun da göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. Bu doğrultuda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına ve Adalet Bakanlığına sunduğu önergede şunları sordu:
1. Sıla Bebek hakkında teyzesi Elif Akyüz'ün Nisan 2024'te vasisi olmak için dava açtığı doğru mudur?
2. Sıla Bebek ve benzeri durumdaki riskli çocuklar için açılan vesayet davalarında uyguladığınız bir acil kod prosedürü var mıdır? Yok ise bu riskli durumların önlenebilmesi, çocukların korunabilmesi için ne tür planlarınız bulunmaktadır?
3. Sıla Bebek ve benzer durumdaki çocuklar için bu tür vesayet ve benzeri davalar açıldığında davalar açıldığında, sosyal hizmetler birimleriniz çocuğun yaşam koşullarının tespiti için nasıl bir yöntem izlemektedir?
4. Bu tür vesayet vb. davalarda inceleme ne zaman başlatılmaktadır?
5. Çocuğun güvenliğini sağlamak amacıyla koruyucu bir önlem alınmış mıdır? Genel olarak böyle bir uygulama var mıdır ya da düşünülmekte midir?
"Cezasızlık ve İhmal Zinciri Çocuklarımızı Tehdit Ediyor"
Elif Esen, Sıla Bebek olayının sadece bir başlangıç olmadığını ve Türkiye genelinde birçok çocuğun benzer tehlikelerle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Esen’in açıklamasına göre, yetkililer ve sosyal hizmetler, çocukların güvenliğini sağlamak adına daha hızlı ve etkin önlemler almak zorunda. Esen ayrıca sosyal hizmetler ve adalet sisteminde reformlar yapılması gerektiğini belirtti.
