Rahmetli, Seyyid Ahmet Arvasi(Allah Rahmet Eylesin), ülkücülüğü üçe ayırmış, ülkücüler, ülkücü geçinenler ve ülkücülükten geçinenler diye.
İnşallah diğer haftalar da, ülkücü ve ülkücülükten geçinenleri anlatacağım.
Bir gün Seyyid Ahmet Arvasi’ye, neden Türk milliyetçisi olduğu yönünde sorulan soruya cevaben şunu söyler:
‘’Ben Afrikan’nın ortasında doğmuş bir zenci olsaydım ve aklım da bende olsaydı yine Türk milliyetçisi olurdum. Çünkü Amentü’ye iman ettiğim gibi iman ediyorum ki, Türk milletininde İslam alemin de mazlum milletlerinde kurtuluşu Türk milliyetçilerindedir. Türk-İslam ülkücülerindedir.
‘’ Ülkücülük; ülkemiz yeryüzünde Allah’ın nizamını hakim kılmak içindir. Kendine metod olarak, Allah Resulu’nu ölçü alan bir iman, aşk, aksiyon adamıdır! Benim milliyetçilik anlayışımda asla ırkçılığa, bölgeciliğe ve dar kavmiyet şuuruna yer yoktur.’’
‘’Sahabe döneminden sonra İslam’a en fazla hizmet eden Türklerdir. Bu millet yüzyıllarca İslam Alemini korumuş, kollamış ve bu uğurda hiç çekinmeden canlarını ortaya koymuşlardır. Bunun yanı sıra İslam kültür medeniyetlerinin gelişmesinde de maddi manevi büyük katkıda bulunmuşlardır.’’
‘’Türk milleti İslamla bütünleşmiş bir millettir. Avrupa’ya gittiğinizde hangi milletten diye sorarlar. Eğer Türküm dersen ikinci soruya muhatap olamazsın. Çünkü, sen Müslümansın. Türk demek Müslüman demektir.’’
Türk-İslam ülkücüsünü tarif ederken şöyle demiştir.
‘’Türk- İslam ülkücüleri, sosyal kültürel, ekonomik ve kültürel ve politik hayatta, bir taraftan yenileşmeye, çağdaşlaşmaya, gelişmeye, diğer taraftan da bizi biz yapan milli ve mukaddes değerleri korumaya önem verirler. Yani milli şahsiyete bağlı inkılapçı ruh ve şuur taşırlar. Türk –İslam ülkücüsü inkılapçılığı, soysuzlaşma ve yabancılaşma, muhafazakarlığı katılaşma ve yerinde sayma olarak anlamazlar.’’
‘’ Türk milliyetçisinin davası Allah ve Resul’ünün davasıdır. ‘’Kendini Allah ve Resül’ünün davasına adamış sırf Allah rızası için canını, malını ve mevkini, din ve devleti, mülk ve milleti için fedaya hazır, şanlı, mukaddes, ay yıldızlı bayrağın gölgesinde dövüşen nefsini düşünmeyen ve ülküsüne fani olmuş yiğitlerdir. Onlar büyük ve şanlı tarihimizin doğurduğu, Allah ve Resul’una hizmete sunulmuş ve küfrün bütün oyunlarını bozan; cesaretini kıran, yolunu kesen kadrolardır. Bunlar Mümin’lere karşı alçakgönüllü, kafirlere karşı onurlu ve zorlu, Allah yolunda savaşanları kınayanların kınamasına aldırmayan yiğitlerdir. Bu nesil Allah’ın İslam alemine ihsanıdır.’’
‘’Bizim milliyetçiliğimizde batıda olduğu gibi ırkçılık yoktur! Bizler Kur’an ve Sünneti rehber edinen bir milliyetçilik anlayışına sahibiz. Fakat, İslam ve Türklük düşmanları, İslam ve Türklük gibi bu iki mukaddes varlığı birbirine düşmanmış gibi göstermekten vazgeçmiyorlar. Türk devletini yıkmak ve Türk devletini parçalamak isteyen bölücüler aslında sadece Türklüğe değil, İslam’a da ihanet etmektedirler.’’
Allah Rahmet Eylesin…