Tüketim Ekonomisini Bırak Türetim Ekonomisine Bak

Abone Ol

Geçen gün bir seminerde duyduğum ve hem çevre ve hem de sağlık adına umutlandığım bu hususa, “türetim ekonomisi” konusuna bu yazıda yer vermek istiyorum. Türetim ekonomisi, bir değeri, bir metaı bir ürünü en hassas bir şekilde kullanmak ve o değer ve metaın kendisinden ya da atıklarından ikinci ürün olarak yararlanmaktır. Türetim ekonomisinin bu tanımı “geri dönüşüm ve çevreci ürünleri” akla getirmektedir. Tabi, bu doğru bir düşünce. Yani, türetim ekonomisi esasta çevreci bir mantığa ve doğayı korumaya dayanır ve sağlıklı hayat ile israfsız bir Dünya’yı esas alır.

 Türetim ekonomisi hakkında zihinlerde net bilgiler oluşması bakımından şu örnekleri sıralamak mümkündür:

1-Kimyevi maddelerden değil de küllerden deterjan üretmek türetim ekonomisidir. Mesela, bir fırınının ocağında kullandığı odunların küllerinden deterjan üretmek hem çevreyi korumak ve hem de kimyevi deterjanların vermiş olduğu zararlardan kurtulmaktır. Bizim ecdadımız, bizim analarımız eskiden deterjan olmadığı zamanlarda külleri kullanır ve temizlik ihtiyaçlarını bunlarla karşılardı. Türetim ekonomisi geçerli olduğu yerlerde işte bu küllerden deterjan üretmek gibi bir taşla iki kuş vurulur. Hem küller çöpe atmaktan kurtarılarak çevre korunur ve hem de kimyevi deterjan değil tabi deterjan kullanılarak sağlığımız korunur. Bir ekmek fırınının küllerinden temizlik deterjanı türetilmesi gibi, bir termik santralinden atık madde olarak çıkan kömür parçalarından sabun elde edilmesi de türetim ekonomisine girer. Bu yöntem vasıtasıyla da hem çevre temizlenmiş oluyor ve hem de ekonomiye bir katkı sağlanmış oluyor.

2-Kullanılmış atık kağıtları ve plastik maddeleri tekrar bir işte kullanmak türetim ekonomisidir. Mesela, bu atıkları toplayıp da bir kağıt ya da plastik fabrikasında yeni bir malzemeye dönüştürmek türetim ekonomisidir. Tabi bu dönüşüm aynı zamanda bir çevre koruma yöntemidir de.

3-Annelerimizin eskimiş bir kazağın yünlerini sökerek yeni bir elbise ve kıyafet üretmeleri türetim ekonomisidir. Yine cefakâr ve vefakâr annelerimizden örnekler verelim. Annelerimizin yırtılan bir pantolona yama yapması, evde bir gün önce yapılan bir yemeğin yenmeyen kısımlarından ertesi gün başka bir yemek yapmaları (örneğin, çiğ köftenin kalan kısımlarından ertesi akşam için tavada bezdirme yemeğinin yapılması) türetim ekonomisine dahildir.

4-İnsanoğlunun tarihlerden beri kullandığı hayvan gübrelerinin kurutularak sobada yakılması türetim ekonomisine girer. Daha bunun gibi ecdadımızın binlerce uygulaması da türetim ekonomisi kapsamında değerlendirebilir. Mesela, eskiden apartmanların yoğun olmadığı ve müstakil evlerin yaygın olduğu vakitlerde, evdeki sebze ve meyve artıklarının keçi, koyun gibi hayvanlara, et ve kemik artıklarının köpek ve kedi gibi hayvanlara verilmesi, diğer artan çöplerin de evin bahçesine gübre olarak serpiştirilmesi türetim ekonomisidir. Bir yerde makale okumuştum. O yazıdaki şu cümleyi hiç unutmam: “Osmanlı devrinde şehirlerde “sıfır atık” sistemi uygulanmaktaydı ve hiçbir evde çöp oluşmazdı.” Bu cümleleri okuyan her insanın “ah nerede o eski günler” diye hayıflanacağını düşünüyorum. En azından ben şahsen o eski güzel günleri düşünerek ve şehirlerdeki çöp sorununu müşahede ederek böyle hayıflanıyorum.

5-Bir konfeksiyon atölyesinde elbise üretilirken fazlalık olarak atılan bez parçalarından ya da bir marangoz tezgahında fazlaya çıkan tahtalardan araba, palyaço ve benzeri oyuncaklar yapılması da türetim ekonomisi örneklerindendir.

6-Yediğimiz meyvelerin çekirdeklerini gidip de çöpe atmaktansa, bunları toprağa kavuşturmak da türetim ekonomisi örnekleridir. Evimizde kiraz, erik, şeftali gibi nice nice çekirdekli meyve tüketiyoruz ve artıklarını bir poşete koyarak çöpe gönderiyoruz. Peki, bu çekirdekleri poşete değil de ayrı bir tabakta biriktirsek de, bunları kırlara doğru çıktığımızda doğrudan toprağa teslim etsek, bunlar gelecek zamanlarda birer fidan olarak büyüyeceklerdir. Bu şekildeki bir davranışımızla türetim ekonomisine bir katkımız olur.

7-Evimizdeki ve işyerimizdeki eski eşyalardan veya arabamızdaki eskimiş parçalardan yeni ürünler ve yeni değerler meydana getirmek mümkündür. Mesela, plastik tabaklardan duvar süsü, eski araba lastiğinden sehpa, konserve kutularından kalemlik, eski kot pantolonlardan çanta imal etmek birer türetim ekonomisi örnekleridir.

Türetim ekonomisi için daha fazla örnekler vermek mümkündür. Bunların yeterli olduğunu düşünüyorum. Türetim ekonomisi bir yeni fikirdir ve burada maksat çevreyi korumak, gelir elde etmek ve sağlıklı yaşamaktır. Bunların yanında tasarruf etmek ve bilinçli tüketmek de bu fikrin ana mantığıdır.

Günümüzde, tüketim ekonomisi dediğimiz kapitalizmin her yeri istila ettiği ve bilinçsiz alışveriş çılgınlığının insanları esir aldığı bir ahvalde, türetim ekonomisi dediğimiz bu yeni akım, inşallah, kurtuluşumuz olur.