Komşuluk; bu güzel kavram, millet olarak vazgeçemeyeceğimiz bir geleneğimiz. Bizi ayakta tutan bir güzel haslet. Evden önce komşusunu seç atasözüne uygun bir mana ile Hz. Peygamber; "kişinin saadeti, salih bir komşu, uysal binek ve geniş meskene bağlıdır."
İçtimai yalnızlıkların önüne geçebilecek, en müessir vasıtalardan biri, sağlıklı bir şekilde geliştirilecek olan, komşuluk münasebetleridir!
Komşular arası fena münasebetler, geçimsizlikler şekline dönüşerek, cemiyeti toptan huzursuzluğa itebilir.
Büyük şehir hayatı, yükselen binalar, sosyal yaşantımızı isler istemez etkilemektedir. Eski evlerin birbirine çok yakın olması, bir mahalle de damlardan, damlara geçilmesi, insanların birbirleriyle ne derece yakın olduklarının, bir işareti olsa gerek!
Bizler toplum olarak, birbirimizi anlayabildiğimiz süre içerisinde, gerçek huzuru yakalayacağımızı unutmayalım.
Günümüz yaşantısındaki sosyal kopukluklar, bir sevgi boşluğu oluşturmuştur. Sevgiyi yitirmenin sonucu, güzelliklerimizi de birlikte yitiriyoruz. Sevgisizlik toplumsal bunalımların başlangıç noktası oluyor. Eski Sohbetlerdeki hayatı paylaşmanın inceliği, toplumsal huzurun bir nevi sigortasıydı.
Bugün apartman kapılarında, birbirimize bir selamı dahi çok görmeye başladık!
Oysa birbirimize anlatacağımız, ne çok şeyimiz vardı.
Eski komşuluk ilişkilerini güçlendirmek için Onikişubat Belediyesinin başlattığı, ''Kahvaltı programları” devam ediyor. Bahariye sitelerinde gerçekleşen programda, site sakinleri birbirleri ile kahvaltı yaparak, komşuluk ilişkilerini güçlendirdi.
Programda konuşan Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek, eski komşulukların daha sıkı olduğunu, bu kahvaltı programının amacının da bu sıkı ilişkiyi yakalamak olduğunu söyledi.
“Komşuluk dediğimiz zaman, o komşuları birlikte yaşamak anlaşılır. Öyle ki; o komşuluklarda tarhanası beraber yapar, bulgurunu beraber kaynatır, ihtiyacı olup ta dışarıya çıktığında çocuklarını komşularına emanet eder” diyen Mahçiçek şöyle konuştu:
“Böyle bir toplumsal yapıdan geldik. Bu kabil değerlerimizin bir kısmını maalesef unuttuk. Bu kahvaltılarımızın en büyük amaçlarından bir tanesi, tekrar bu komşuluklarımızı hatırlatmak, birlikte yaşamanın, beraber yaşamının güzelliklerini hatırlatmaktır. İnanıyorum ki bu sabah birbirini tanımayan komşunuz ve arkadaşınız birbiri ile tanışma imkânı buldu. Eğer bu gerçekleşmiş ise sabah kahvaltısı da amacına ulaşmıştır. Böyle, böyle beraberliklerimizi, komşuluğumuzu hatırlatmaya gayret edeceğiz. Bir önemli nokta şu; Ülkemizin etrafı çevrilmiş. Maalesef bu ülkeye zarar vermek isteyen güçler var. O halde her zamankinden daha güçlü beraberliğe ve bütün kardeşliğe ihtiyacımız var. Bizim kardeşliğimizi ve bütünlüğümüzü hiçbir gücün bozmaması lazım. Bu anlayış içerisinde bu ülke daha güzel olacak. Çok daha iyi refah seviyemiz artacak. İnşallah Türkiye uluslararası ölçekte hem içeri de hem dışarıda, çok daha saygın, çok daha itibarlı bir ülke haline gelecek. Bu güzel konutlarda ufak tefek eksiklerimizi arkadaşlarımız tamamladı. Kısa sürede güzel evler yaptık” dedi.
Köklü geleneklerimizle, kimlik sahibi bir toplumun fertleriydik biz. Bunlar geçmişimizdeki güzelliklerimizdi. Geçmiş bizim şuurumuzdur. Şuurunu yitiren bir hastanın, hafıza yoklamasının yapılması gibi, bizlerde hafızamızdaki renkli güzelliklerimizi hatırlayarak, kimliğimize bir kez daha sahip çıkalım. Onları üst üste koyup birikimlerimizin bizi nasıl ayakta tuttuğunu görelim.
Komşulukla başladık yazımıza, yeniden komşuluğun o dost bahçesine girelim, ne dersiniz?