Prof. Dr. Naci Görür, depremlerin doğal bir süreç olduğunu vurgulayarak, “Levha sınırları, insanlardaki kalp atışı gibidir. Bir insanın nabzı durursa o insan ölür. Aynı şekilde levha sınırlarında hareket durursa, deprem biterse dünya da ölür” dedi. Depremlerin yeryüzünün yaşadığını gösterdiğini belirten Görür, “Deprem sayesinde yeryüzünde bir yaşam döngüsü meydana gelir” diye konuştu.
Toplumun Görevleri
Toplum olarak herkesin depreme karşı sorumlulukları olduğuna dikkat çeken Görür, “Çocuklarımızın depremde ölmesini istemiyorsak, çağdaş can güvenliğimizle, demokratik ve ekonomik özgürlüğümüzle yaşayacaksak, kendimizi değiştirmeliyiz. Belediye başkanı, işlerini mi görsün yoksa kaçak işlerin peşine mi düşsün? Buna siz karar verin” ifadelerini kullandı.
Deprem ve Çevre Felaketi
Depremin en büyük çevre felaketi olduğunu vurgulayan Görür, “Depremde kanalizasyon patlar, borular toprağa ve içme suyuna karışırsa sağlıklı yaşam mümkün olmaz. Kirli bir çevre ölüm demektir, yıllar içinde insanları hastalıktan kırar. Çevre kirliliğini önlemek, şimdiden önlem almakla mümkündür” dedi.
Olası Marmara Depremi
Olası Marmara depremine değinen Görür, Marmara bölgesinin depreme hazırlanmaması durumunda büyük bir yıkım yaşanacağını belirtti. “Eğer deprem olur, Marmara bölgesinde depremin çarkları durursa, Marmara bölgesi çöker, bununla kalmaz, bütün Türkiye diz çöker. Ne ekonomik özgürlüğümüz kalır ne de siyasi özgürlüğümüz” şeklinde konuştu.