Mütareke yılları hangi yıllar arasıdır? Mütareke nedir?

Abone Ol

Mütareke yılları hangi yıllar arasıdır?

Mütareke, Türk tarihinde 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi ile başlayıp Mudanya Mütarekesi ile sona erdiği kabul edilen[1] ve işgal ve Kurtuluş Savaşı ile betimlenen ara dönem. Edebiyat ve diğer sanat eserlerine konu ve sahne oluşturmuştur.

Mütareke Yılları Ve Türk’ün Yeniden Dirilişi II

Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra başlayan işgaller ve özellikle İtilaf Devletleri gemilerinin İstanbul’u baskı altına alması Osmanlı yönetimi üzerinde karamsar bir hava meydana getirmişti. İşbaşına gelen hükumetler bir savunma ve karşı koyma hareketine geçilmesini istemiyorlardı; anlaşmazlıkların müzakere yoluyla halledileceğine inanıyorlardı. Osmanlı yönetimi her şeyden evvel, hilafet ve saltanatın varlığını güvenceye almanın yollarını arıyordu. Osmanlı hanedanı için asıl önemli olan; Saltanatın ve hilafetin kurtarılması idi. Kaybedilmiş onca topraklar, yada elde kalan son Anadolu toprakları ve üzerinde yaşayan Anadolu insanı ikinci planda idi. Bunu Padişah VI. Mehmet Vahdettin’in mütareke heyetine, iletilmek üzere, Sadrazam Ahmet İzzet Paşaya gönderdiği yazıda görmek mümkündür.

Padişah VI. Mehmet Vahdettin: “Hilafet, Saltanat ve Hanedan haklarının korunmasını, bazı eyaletlere verilecek muhtariyetin yalnız idari olup,siyasi olmamasının temin edilmesini ve buna çare bulunamadığı takdirde, istiklaliyetin ehven (daha hafif, daha zararsız) olacağı, eğer siyasi muhtariyeti kabul edecek olursak, İslamiyet alemine ihanet edilmiş olacağı fikrinde bulunduğunu.” bildirmişti.

MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI

30 Ekim 1918 tarihinde, Limni Adası’nın Mondros Limanı’nda İngiliz gemisi Agamemnon savaş gemisinde (resimde görülmektedir); Bahriye Nazırı Hüseyin Rauf Orbay’ın Başkanlığı’nı yaptığı Osmanlı Heyeti ile İngiliz Amiral Calthorp’un Başkanı olduğu İtilaf Devletleri Heyeti arasında imzalanan Mondros Mütarekesi ile silahlı çatışma sona ermiştir. 1. Dünya Savaşını bitiren bu Antlaşma çok ağır şartlar taşıyordu. Mondros Mütarekesi aslında Osmanlı Devletinin yıkılışını öngörmekte; İtilaf Devletleri’ne Osmanlı İmparatorluğunun herhangi bir bölgesine, güvenliklerini tehdit edecek bir durum nedeni ile işgal hakkını tanımakta idi.

Mustafa Kemal’in o zaman ifade ettikleri üzere; Osmanlı Hükümeti bu mütareke ile kendini kayıtsız şartsız düşmana teslim etmeye muvafakat etmiştir. Yalnız muvafakat etmiş değil, düşmanların memleketi istilası için onlara muaveneti(yardımı) de vaat eylemiştir. Bu Mütareke olduğu gibi tatbik edildiği takdirde memleketin baştan sona kadar işgal ve istilaya maruz olacağı şüphesizdir.

Mondros Ateşkes Antlaşması ile İtilaf Devletleri, barış antlaşmasının imzalanmasını beklemeden, Türk Topraklarının taksimine giriştiler. Ateşkes antlaşmasının 7. maddesi gereğince, bütün bir memleketin işgali için İtilaf Devletleri’ne imkan veriyordu.mütareke 2

Mondros Ateşkes Antlaşmasının başlıca hükümleri şunlardır:

1- Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının açılması, Karadeniz’e serbestçe geçişin temini ve Çanakkale ve Karadeniz istihkamlarının İtilaf Devletleri tarafından işgali sağlanacaktır.

2- Osmanlı sularındaki bütün torpil tarlaları ile torpido ve kovan mevzilerinin yerleri gösterilecek ve bunları taramak ve kaldırmak için yardım edilecektir.

3- Karadeniz’deki torpiller hakkında bilgi verilecektir.

4- İtilaf Devletlerinin bütün esirleri ile Ermeni esirleri kayıtsız şartsız İstanbul’da teslim olunacaktır.

5- Hudutların korunması ve iç asayişin temini dışında, Osmanlı ordusu derhal terhis edilecektir.

6- Osmanlı harp gemileri teslim olup, gösterilecek Osmanlı limanlarında gözaltında bulundurulacaktır.

7- İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkına sahip olacaktır.

8- Osmanlı demir yollarından İtilaf Devletleri istifade edecekler ve Osmanlı ticaret gemileri onların hizmetinde bulundurulacaktır.

9- İtilaf Devletleri, Osmanlı tersane ve limanlarındaki vasıtalardan istifade sağlayacaktır.

10- Toros Tünelleri, İtilaf Devletleri tarafından işgal olunacaktır.

11- İran içlerinde ve Kafkasya’da bulunan Osmanlı kuvvetleri, işgal ettikleri yerlerden geri çekilecekler.

12- Hükümet haberleşmesi dışında, telsiz, telgraf ve kabloların denetimi, İtilaf Devletlerine geçecektir.

13- Askeri, ticari ve denizle ilgili madde ve malzemelerin tahribi önlenecektir.

14- İtilaf Devletleri kömür, mazot ve yağ maddelerini Türkiye’den temin edeceklerdir.(Bu maddelerden hiç biri ihraç olunmayacaktır.)

15- Bütün demir yolları, İtilaf Devletlerinin zabıtası tarafından kontrol altına alınacaktır.

16- Hicaz, Asir, Yemen, Suriye ve Irak’taki kuvvetler en yakın İtilaf Devletleri’nin kumandanlarına teslim olunacaktır.

17- Trablus ve Bingazi’deki Osmanlı subayları en yakın İtalyan garnizonuna teslim olacaktır.

18- Trablus ve Bingazi’de Osmanlı işgali altında bulunan limanlar İtalyanlara teslim olunacaktır.

19- Asker ve sivil Alman ve Avusturya uyruğu, bir ay zarfında Osmanlı topraklarını terk edeceklerdir.

20- Gerek askeri teçhizatın teslimine, gerek Osmanlı Ordusunun terhisine ve gerekse nakil vasıtalarının İtilaf Devletleri’ne teslimine dair verilecek herhangi bir emir, derhal yerine getirilecektir.

21- İtilaf Devletleri adına bir üye, iaşe nezaretinde çalışacak bu devletlerin ihtiyaçlarını temin edecek ve isteyeceği her bilgi kendisine verilecektir.

22- Osmanlı harp esirleri, İtilaf Devletlerinin nezdinde kalacaktır.

23- Osmanlı Hükümeti, merkezi devletlerle bütün ilişkilerini kesecektir.

24- Altı vilayet adı verilen yerlerde bir kargaşalık olursa, vilayetlerin herhangi bir kısmının işgali hakkını İtilaf Devletleri haiz bulunacaktır.

25- Müttefiklerle Osmanlı Devleti arasındaki savaş, 1918 yılı Ekim ayının 31 günü mahalli saat ile öğle zamanı sona erecektir.