GÜNCEL

Marmara 4 Gündür Sallanıyor: Beklenen Büyük Deprem Geliyor Mu!

Abone Ol

Marmara Denizi'nde 6-9 Mart arasında yaşanan büyüklüğü 1.2 ile 4.2 arasında değişen 10 depremle paniğe kapılan İstanbullular, küçük depremlerin olası bir büyük Marmara depreminin öncüsü olup olmadığını merak etmeye başladı. Sakarya Üniversitesi Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Utkucu, Marmara Denizi'nde meydana gelen küçük depremlere ilişkin Milliyet'e önemli açıklamalarda bulundu.

'Öncü deprem'i nasıl anlayacağız?
Prof. Dr. Murat Utkucu, son günlerde Marmara Denizi’nde yaşanan depremlerin 'öncü deprem' olması şüphesi hakkında ancak ana şok gerçekleştiğinde geriye dönük inceleme yapılabileceğini belirtti.

'Hiçbir işaret olmadan da büyük deprem gelebilir'
 'İşaret' tartışmasına da değinen Prof. Dr. Murat Utkucu, "Kimi zaman deprem sıklığında artış ile birlikte radon gazı çıkışı, yeraltı su seviye değişimleri, alışılmadık hayvan davranışları gibi birkaç diğer sıra dışı davranış beraber gözlenmesine rağmen, beklenen büyük depremin olmadığının yani yanlış deprem alarmının örnekleri tarihte mevcuttur. Bazen de fark edilir hiçbir işaret olmadan büyük depremler olabiliyor" diye konuştu.

Yaşanan küçük depremler
"Sık sık yaşanan küçük depremler 7’nin üzerinde bir depremi engelleyebilir mi?" sorularına Kahramanmaraş örneğiyle cevap veren Prof. Dr. Utkucu, "6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş'ta meydana gelen ilk büyük deprem, 20 Şubat 2023 tarihinde Hatay’da meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki artçı depremden yaklaşık 200 kat daha büyük bir kuvvete sahiptir. Dolayısıyla 7 büyüklüğünde bir depremin enerjisini biriktirebilen kilitli bir fay kesimi boyunca binlerce küçük depremin meydana gelmesi biriken enerjinin boşalması bakımından nerdeyse etkisiz sayılabilir” dedi.

"Genel olarak söyleyeceğimiz faydan uzaklaştıkça yani kara içine doğru deprem dalgalarının yıkım gücünün azalacağı ve Anadolu Yakası'nın zemin açısından Avrupa Yakası'na göre daha iyi olduğudur. Bununla birlikte Anadolu Yakası içinde de zeminin uygun olmadığı yerler olduğu gibi Avrupa Yakası’nda da zeminin sağlam olduğu çok yer mevcuttur. Dolayısıyla her parsel ve her bina ayrı olarak ele alınmalı."