Sütçü İmam Türbesi
Kurtuluş Savaşı yıllarında Maraş’ı işgal eden Fransız İşgal Kuvvetleri, ilk günden itibaren şehirde olaylar çıkarmaya başladılar. Fransız askerlerinin Uzunoluk bölgesinde yaptığı taşkınlıklar ve hamamdan çıkan kadınlara yaptıkları sarkıntılık sonrası Uzunoluk Olayı meydana geldi. Sütçü İmam, hamamdan çıkan Türk kadınlarına saldıran düşman askerlerine ilk kurşunu sıkarak Milli Mücadelenin ilk kıvılcımını yaktı. Milli Mücadele döneminin kahramanlarından Sütçü İmam, savaştan birkaç yıl sonra vefat etti. Milli Mücadelenin en önemli kahramanlarında biri olan Sütçü İmamın türbesi Uzunoluk semtindeki Çınarlı Camii bahçesinde yer almaktadır.
Malik Ejder Türbesi
Hz. Ömer döneminde İslam orduları, 636-637 tarihlerinde Maraş ve çevresini fethetmek için akınlar yapmıştır. Bu akınlar sırasında Hz. Ali’nin sağ kolu olarak bilinen, kahramanlığıyla ün salmış olan sahabeden Malik Bin Ejder, şehrin kuşatılması sırasında yaralanmış ve bir kolunu kaybetmiştir. Türklerin bölgeyi fethinden sonra Hz. Ali’ye olan yakınlığı ve şehrin İslam ile tanışmasına vesile olmasından dolayı Malik Bin Ejder adına bir türbe inşa edilmiştir. Adana yolu üzerinde, Aksu Nehri ile Kumaşır Gölü arasındaki tepede bulunan Malik Ejder Türbesi, yakın zamanda türbe kısmı, küçük mescidi ve çevresinde yapılan onarımla atıl halden kurtarılmıştır. Malik Bin Ejder Türbesi ve bulunduğu tepe, ziyaretçilere uhrevi bir ortamda huzur veren bir mekân olmakla birlikte, fotoğraf meraklılarına müthiş bir Kahramanmaraş panoraması sunmaktadır.
Yum Baba Mevlevihanesi
Bedesten’in doğu kısmında yer alan Yum Baba Mevlevihanesi, Alaüddevle Bozkurt Bey tarafından yaptırılmıştır. Yum Baba hakkında açık bir bilgi olmamakla birlikte keramet sahibi bir zat olduğu kesindir. Halk arasında Yum Baba hakkında şu hikaye anlatılır: “Genç bir sofî hacca gitmek istemiş ancak kervana yetişememiş. Yum Baba, sofînin üzülmesi üzerine yum gözlerini deyip dua eder. Sofi bir anda kendini kutsal topraklarda bulur.” Bu yüzden halk arasında Yum Baba diye anılır. Yum Baba Mevlevihanesi önce zaviye, sonra Anadolu’daki son Mevlevihane olarak kullanılmıştır. Mevlevihane’de Yum Baba’nın mezarı bulunmaktadır.
Dedebaba Türbesi
Afşin Ulu Camii’nin karşısında yer alan Dede Baba Türbesi kare planlı olarak taştan yapılmış, Afşin’deki Selçuklu mimarisinin günümüze kalan en önemli yapısıdır. XIII. yüzyılda Anadolu Selçuklu Hükümdarı Alâeddin Keykubat zamanında Eshab-ı Kehf efsanesinden çok etkilenen iki gönüllü asker Eshab-ı Kehf’in hizmetinde bulunmak üzere Medine’den Afşin’e gelirler. İsimleri, Hüseyin ve Himmet’tir. Bu iki asker deve bölüğünün başına getirilirler ve Eshab-ı Kehf Külliyesi’nin yapımında develeriyle taş taşırlar. Önce Deveci Baba, daha sonra ise Dede Baba olarak anılan Hüseyin, Eshab-ı Kehf’in yapımı sırasında vefat eder. Ölümünden sonra, bugün ilçenin merkezinde kalan kabristanına defnedilir.
Derdimend Dede Türbesi
Osmanlı Devri velilerinden olan Derdimend Dede Hazretleri’nin kabri, Kahramanmaraş’ın kuzey doğusunda, çevre yolu üzerinde, Sütçü İmam Lisesi karşısındaki tepede bulunmaktadır. Türbede çıkan bir yangın sonucu dergâh ve yazılı belgeler yandığı için kendisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Bilinen ise, yaptığı ilaçlarla insanların dertlerine derman olmuş, çeşitli hastalıklara karşı şifa dağıtmıştır. Yöre halkı tarafından çok sevilen Derdimend Dede günümüzde de hasta olanlar tarafından kabri ziyaret edilmekte ve şifa dilenilmektedir.
Himmet Baba Türbesi
Türbenin yapım tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte yapının 14. yüzyılda yaptırıldığı sanılmaktadır. Önce türbe yapılmış, sonra mescit eklenerek günümüzdeki yapı oluşmuştur. Sekizgen planlı türbenin kubbesi doğrudan duvarlara oturtulmuştur. Mescit ve türbenin kubbeleri dıştan konik çatılıdır. Türbede yatan Himmet Baba’nın, Hacı Bektaş Veli’nin müridi olduğu, bulunduğu yerde yöneticilik ve komutanlık yaptığı, maneviyatı yanında adaletli idaresi ve yiğitliği sebebiyle de halk tarafından çok sevildiği bilinmektedir.
Mercimek Dede Türbesi
Mercimek Dede, yatılı bölge civarında şehre hakim bir tepe olan Mercimektepe’de gömülüdür. İslam ordusunun Maraş’ı fethi sırasında şehit olmuş Ashab-ı Kiram’dan olduğu rivayet edilmektedir. Kahramanmaraşlıların anlattığına göre; Kurtuluş Savaşı sırasında Maraş’ı işgal eden Fransızlar Mercimektepe’ye yerleştirdikleri toplar ile şehri top ateşine tutmaları sonucu çok sayıda Türkü şehit etmişler. Maraşlılar, sabahleyin Mercimektepe’deki topların sökülüp Şekerdere’ye atıldığını görmüşler. Bunu Mercimek Dede’nin kerametine bağlarlar.
Taş Türbe / Taş Medrese
Kahramanmaraş Kalesi güneyinde Ulu Cami’nin yanı başında bulunan Taş Medrese’nin tarihi 500 yıl öncesine dayanmaktadır. Dulkadiroğlu Alaüddevle Bozkurt Bey tarafından inşa edilen Taş Medresenin doğu kısmındaki çatısı piramit görünümünde, güneyindeki mescidin çatısı ise kubbe şeklindedir. Taş Medrese bu yönüyle aynı tarihi eserde iki farklı sistemin uygulandığı nadir yapılardan biri olarak öne çıkmaktadır. Düzgün taş işçiliğinin güzel bir örneği olan medrese, 15 yüzyıl Anadolu Beylikleri döneminin mimari özelliklerini yansıtmaktadır. Mescidi, ders görülen hücre şeklindeki odaları ve bu odaların çevrelediği üstü açık, süs havuzlu küçük bir avlusu bulunmaktadır. Tarihi yapının türbe kısmında ise Alaüddevle Bozkurt Bey’in kızı ve oğlu yatmaktadır. Ayrıca Milli Mücadele kahramanlarına ait altı adet sanduka da türbe kısmında yer almaktadır.
İklime Hatun Türbesi
İl merkezinde yer alan İklime Hatun Mescidi yanında yer almakta olup, H.965 / M.1547 tarihinde yapılmıştır. Bu türbede Şahruh Bey’in kızı İklime Hatun yatmaktadır. Türbe kesme ve moloz taştan yapılmış olup yamuk kubbe ile örtülüdür. Türbe içinde iki tane mezar vardır. Mezarlardan biri İklime Hatun’a, diğeri de evlatlığı Gülendam Hanım’a aittir.
Şems Hatun Türbesi
Hatuniye Camii bahçesindedir. Şems Hatun Türbesi sivri tonoz örtülü, dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır. Türbede Şems Hatun’dan başka kurtuluş savaşında Fransızlar tarafından intikam amacıyla 1 Kasım 1919 tarihinde şehit edilen Sütçü İmâm’ın torunu Abdulkadir Tiyeklioğlu’nun mezarı bulunmaktadır.