Bu saat trafikte PİK zamanıdır. Yani araçların trafikte en yoğun olması halidir.
Trafiğin neden akmadığını söyleyim: Trabzon caddesinden Kıbrıs meydanına doğru akmakta olan trafik, Kıbrıs meydanı'nda ki kırmızı ışıkta duruyor. Yeşil yanınca 7-8 araç ancak geçiyor. Arkadan gelenler yığılıyor. Nereye kadar biliyormusunuz! fotosporun önüne kadar.
Bu kadar stok alanı olmasına rağmen yol yetmiyor. Havuz proplemine benziyor. Kıbrıs meydanında ki ışıktan dakikada kaç araç geçmelidir ki; Trabzon caddesi Fotosporun önüne kadar tıkanmasın. Gelen araç sayısı belli değil.
Burda Yeşil dalga uygulamak da zordur. Yol transit gidişe uygun değildir. Çünkü Kıbrıs meydanında 6 adet trafik ışığı vardır. Her ışıkta beklemek mecburiyeti vardır.
Nüfus müdürlüğü yönünden gelen araçlar ile otobüs merkezi yönünden gelen araçlar yeşil ışık yandığı haldeTrabzon caddesine geçemiyor. Nedeni ise Trabzon caddesinde bekleyen araçlar. Bu araçlar da önü açılmadığı için hareket edemiyor.
İgililerin dikkatine sunulur.
"HER YOL ROMAYA ÇIKAR" meşhur bir sözdür, hatırlarsınız.
Kahramanmaraş’ta neden; HER YOL KIBRIS MEYDANINA ÇIKAR? Bilen var mı?
Mustafa Poyraz’ın belediye başkanlığı döneminde trafik ışık düzenlemeleri yapılmıştı. Yollar nedense Kıbrıs meydanına yönlendirilmişti. Bunlar geçici çözümlerdir.
Kıbrıs meydanı meydan olma özelliğini kayıp etmiştir. Sadece trafik akışına hizmet etsin diye dizayn edilmiştir. Maalesef meşhur Kıbrıs meydanını yok ettik ve şehrin merkezini trafik bataklığına dönüştürdük.
Trafiğe yeni çıkan araçlar artık yollara sığmıyor. Maalesef araç artışı kadar yol ileve edemiyoruz. Her yol Kıbrıs meydanına çıkmamalı ve trafik azaltılmalıdır. Mevcut uygulama yanlıştır. Ulaşım mühendisliğine de aykırıdır.
Mutlaka ulaşıma alternatif çözümler getirilmelidir. Acilen Ulaşım Mastır planı yapılmalıdır. Kıbrıs meydanı bu trafik karmaşasından yoruldu. Artık taşıyamıyor. Kıbrıs meydanına gelmeyecek yeni yol güzargahları belirlenmelidir.
Daha geniş çözüm mü soruyorsunuz? tabii ki var. Belediye Başkan aday adaylığım döneminde şehrimizin trafik sorununu çözecek projelerimi basın ve kamuoyu ile paylaşmıştım. Yazılı ve görsel medya sözünü ettiğim projelere maalesef duyarsız kaldı. Önemseyip gündemde tutmadı.
AKSU TV. de proğram yapan arkadaşlar bile "bu projeler nedir, gelin şunu anlatın kamuoyu bilgilensin" demedi. TV. yi İzledim ve gördüm ki; şehrimiz için hayati öneme haiz olan Ulaşım Projeleri, önemsiz proğramların gerisinde kaldı. Ben de; bu şehirde önemli olan ile önemsiz olan arasında bir fark olmadığı kanaatı oluştu.
Oysa; ben ULUSAL TV lerde ki açık oturumları, fikir tartışmalarını çok izlerim. Taraf tutmam. Yeni fikirlere açığım, aykırı fikirleri dahi dikkatle dinlerim. Amacım yeni fikirler öğrenmektir. Gece bu nedenle uykusuz kaldığım olur.
Yeni geliştirilmiş bir fikir, yeni bir görüş, yeni bir kitap, yeni bir icat, yeni bir proje varsa ULUSAL TV ler müellifi TV ye davet ediyor ve proğram yapıyor.
AKSU TV neden yapamıyor? Neden bizim televizyon proğramcıları bunları izleyip öğrenmiyorlar. Kurs ve seminer alarak kendilerini geliştirmiyorlar. Amatörlükle nereye kadar. Neden Profesyonel bir bakış açısı ortaya koyamıyorlar. Daha kaç sene böyle devam edecek.
Şehrimizde bir TV kanalı var. Susmasın yaşasın istiyorum. Şehrin tek sesi o dur. Çeşitli zorluklar yaşadığını biliyorum. Yaşaması için, önce yayın kalitesinin artması gerekir. Yayın politikasının değişmesi gerekir. İzlenme oranının artması için dikkat çekici ve izlenebilir proğramlar yapılması gerekir. O zaman reklam alabilir. Para da kendiliğinden akar. Sadece seçim zamanına endekslenmek yetmez. Profesyonellikte gerekir.
Ben sorumluluk duyguları fazla olan bir insanım. Bazan üzülerek kendime diyorum ki; “bu şehrin eksikleri sıkıntıları seni niye bu kadar geriyor, herkes gibi vurdumduymaz ve rahat olsana diyorum” ama, bunu beceremiyorum.
Eğer sözünü ettiğim ulaşım projelerini bir yabancı söyleseydi herhalde dikkate alınırdı. Çevre ve Şehircilik Bakanı olsaydım her söylediğimi dikkate alırdınız değil mi? Maalesef böyle bir şansımız olmadı.
Ne yazık ki; bizim toplum kendi içinden çıkan ve fikir üretenlere değer vermiyor! eğitimlisi de eğitimsizi de aynı. Bunu bilerek mi, bilmeyerek mi yapıyorlar anlamıyorum!
Yerel basının üzerine düşen şudur: konuları iyi analiz etmeli, hem halkı bilgilendirmeli, hem de konuyu yetkililere aktarmalıdır. Gerçekleşip gerçekleşmediğini ise takip etmeli ve sonucu kamu oyuna duyurmalıdır.
Üzülerek söylemeliyim ki, bu güne kadar yerel basın ENFORMASYON görevini hakkıyla yerine getiremedi. Şimdi bütün şehir trafik acısı çekiyor. Mutlumusunuz?
Bazı hemşehrilerimiz belediyeleri göreve davet ediyor. Bu doğru. Ancak şuna dikkat etmek gerekir: gerek büyük şehir, gerekse ilçe belediyeleri daha yeni kuruldu. Biraz zaman tanımak gerekir.
NOT: Trafik çözümü ile ilgili projelerimi ilgililerin ve kamuoyunun dikkatine tekrar sunacağım. Belki ilgi duyan olur.