Mayıs Ayı deyince, 2012 yılında Kahramanmaraş’ta 25-29 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen Kahramanmaraş Şiir Festivali aklıma geldi. O festivale Kahramanmaraş Belediyesi tarafından çağrılmış ve çeşitli etkinliklerde görev almış, şiirler okumuştuk. Aradan 3 yıl geçtikten sonra, yine Kahramanmaraş Belediyesi tarafından yine bir Mayıs ayında, yine bir şiir etkinliği ve yine şairlerle ilgili bir çalışmadan sözetmek güzel bir şey. Tabi, bu geçen süre zarfında İlimizde sanat ve edebiyat adına çeşitli etkinlikler oldu. Mesela, Aralık ayı içinde bir Kitap Fuarı açıldığını ve fuarda şair ve yazarların kitaplarının okuyucularla buluştuğunu, aynı zamanda şair ve yazarların da kitaplarını fuarda imzaladıklarını biliyorum.
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi edebiyata, sanata ve şiire önem vermektedir. Vermesi de çok tabidir. Çünkü Kahramanmaraş 7 Güzel Adam’ın memleketidir. Çünkü Kahramanmaraş Şair yatağıdır. Çünkü Kahramanmaraş milli ve manevi değerlerin yeşerdiği ve kök saldığı Vatanımızın mümbit bir toprağıdır.
Bu düşüncelerle şiire, sanata ve edebiyata katkı ve destek vermek isteyen Belediyemiz “Karacaoğlan’dan Günümüze Kahramanmaraşlı Şairler” kitabını çıkartmıştır. Bu kitabın çıkartılmasında emeği geçen herkese, başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatih Mehmet Erkoç olmak üzere Belediye yetkili ve görevlilerine ve kitabın editörü Ramazan Avcı Bey’e hassaten teşekkür ederim.
Kahramananmaraşlı Şairler kitabında 200 şair ve bu şairlere ait 404 şiir bulunmaktadır. Ankara’da ikamet eden ve Ülkemizin çeşitli yerlerini hasbelkader gezen bir Kardeşiniz olarak, bize zaman zaman sorulan, “niye Kahramanmaraş’tan bu kadar çok şair yetişiyor ve neden Kahramanmaraş toprağı şair yatağı” sorusunun cevabı sanırım bu kitapta gizli. O cevap da şudur: Herşey insanda başlar, insanda biter. Bizim insanımız kültür, sanat, edebiyat ve şiirler tarihlerden beri haşir-neşir bir hayat yaşamıştır. Bir Karacaoğlan’ı ve eserlerini dinlemiştir. Bir Necip Fazıl ve eserlerini mütalaa etmiştir. Bir Cahit Zarifoğlu ve eserlerini okumuştur. Bir Rasim Özdenören ve eserlerini düşünmüştür. Bir Aşık Mahzuni ile coşmuştur. Bir Abdurrahim Karakoç ile coşmuştur. Hepsinde kendine ait birşeyler bulmuştur. Bir Nuri Pakdil’i anlamaya çalışmıştır. Bir Erdem Beyazıt’ı anlamaya çalışmıştır. Neticede Kahramanmaraş’tan edebiyat ve şiir alanında kabiliyetler yetişmesinin nedeni, tamamen yakın bir etkileşim ve aynı çevrede bulunmayla ilgili bir durumdur. İnsanlar bulundukları ortamdan etkilenirler. Kahramanmaraşlı hemşehrilerimiz de (ve özellikle geçlerimiz de) şiir, edebiyat ve sanat ortamında bulundukları oranda, etkilenirler ve bu alana ilgi duyarlar. Kahramanmaraşlı Şairler Kitabı ve benzeri eserlerin çıkartılması, ileride yeni şair ve edebiyatçıların yetişmesine ve gençlerimizin ilgi duymasına elbette yol açacaktır.
Mesela, kendimden örnek vermek gerekirse, ben çocukluğumda şair ve ozanların kahvelerde türkü söylemesi ve şiir okumasından çok hoşlanmış ve o şairlere imrenmiş birisiyim. O tür meclislerde şair ve yazarları dinlemek çok hoşuma giderdi. Mesela, çocukluğumda, elinde birkaç kağıt parçasıyla destan türü şiirleri bağıra-çağıra okumak suretiyle sokağımızdan geçen kişileri dahi merakla dinler, o destanın yazılı olduğu kağıdı satın alır da okurduk. Destan derken de, her türlü ilginç olay destana konu olabiliyordu. İlla da kahramanlık destanı olması gerekmiyordu. Mesela, genç yaşta vefat eden bir gelin hakkında, trafik kazasında vefat edenler hakkında dahi destanlar yazılı kağıtları okuduğumu hatırlıyorum. Bütün bu hususlar insanı edebiyat ve şiir alanıa doğru çekmektedir. İnsanın içinde de bir ışık ve kıvılcım var ise, edebiyat ve sanat alanındaki faaliyetler ışığın ferinin daha da parlamasına ve kıvılcımın alev almasına neden oluyor.
Evet, bir yazı boyunca anlatmak istediğim “Karacaoğlan’dan Günümüze Kahramanmaraşlı Şairler” adlı kitabın hayırlı ve faydalı olmasını diliyorum. Yeni kitaplar ve yeni eserlerin daha da fazlalaşmasını ve insanımızın daha da fazla okumasına bir vesile olmasını diliyorum.