Ben onu bunu bilmem.
Anayasa Profesörü de değilim.
Pek olayların teorisinden de anlamam.
Ama, bizim buralarda bir atasözü vardır.
‘’Görünen köy kılavuz istemez’’ diye.
Hikaye bu ya…
Köylü bir gariban, pek şehre gitmezmiş. Bir gün eşeğine bir yük odun sarmış ve şehre satmaya götürmüş. Odunu satmış. Çok sevdiği Pazar ekmeğinden birkaç tane almış. Tezgahın birinden de helvaya benzer bir şey görmüş; ondan da almış biraz.
Şehirde işini bitirip eşeği üzerinde türkü söyleye söyleye köyüne dönerken bir ara acıkmış ve heybesinden helvayı alıp yemeye başlamış. Fakat helva çiğnedikçe köpürüyor çiğnedikçe köpürüyormuş. Helvadan farklı bir şeymiş bu, çiğnedikçe köpürmesine karşın adam ‘’Valla apırsanda köpürsende, sana bir sürü para verdim’’ demiş.
Şu 18 madde konusunda, ana muhalefetin yaptıklarını ve evetçi bloğun aldığı oyları görünce; apırsan da, köpürsen de, ısırsan da, kendini kelepçelesen de, meclisin kürsüsünü işgal etsen de, anayasa değişecek diyesi geliyor.
Bu kadar direnmenin türlü türlü tiyatro oynamanın hiçbir mantığı yok.
Türk Milleti her şeyi görüyor.
İnşallah Mart sonu veya Nisan başı referandum var. Halk oyununda muhtemelen %60-70 kabul görecek.
Bunlar bir yana üzüldüğüm husus,
CHP, HDP-PKK, ve Fetö kesinlikle hayır bloğundalar,
Sosyal medya ve çevremde bazı ülkücü abilerim arkadaşlarımın ve kardeşlerimin de şu hayırcı grubun içinde saf tutmaları, beni gerçekten çok üzüyor.
Ülkücü haraket bu kadar mı dejenere edildi?
Ülkücülerin el kitabı Rahmetli Başbuğumuzun 1978 yılındaki 2. Baskılı, 9 Işık kitabının 229 sayfa Toplumculuk adı altında…
‘’Milliyetçi Haraket, milli bünyemiz ve şartlarımıza uymayan, temeli Avrupa’nın Liberal ve Sosyal demokrasisine dayanan bugünkü anayasayı başından sonuna kadar değişterecek, milli demokrasiyi bütün müesseseleriyle kuracaktır. Bu cümleden olmak üzere parlamenter hükümet sistemi yerine’’ BAŞKANLIK SİSTEMİ’ni getireceğiz. Bu sistemde Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık yetkileri bir tek şahısta toplanacak, temelinde otorite, güven, disiplin olan hükümet doğacaktır.’’ yazar.
Yine 235. sayfasında Tek Başkan –Tek Meclis Sistemi başlığı altında, 2. cümleden sonra,’’kuvvetli ve hızlı icra, icra gücünün tek elde toplanmasıyla mümkündür. Bunun için tarih ve töremize uygun olarak BAŞKANLIK SİSTEMİ’ni savunuyoruz’’ yazar.
Hayırcı ülkücüler, İnşallah meseleyi bir siyasi olay olmaktan çıkarıp, milli bir olgu şeklinde görürlerse, rotası kaymış Türkiye’nin gerçek rotasına döndürmesinde katkıda bulunacaklardır.